17 Aralık 2012 Pazartesi

Kofi veya Bağışlama Sanatı




Alman yazar Oliver Bantle’ın “Kofi veya Bağışlama Sanatı” adlı kitabı Can Çocuk Yayınları tarafından Saliha Nazlı Kaya’nın çevirisiyle yayımlandı.

Gergedan Kofi, Ay’a kızar, onu uyandırdı diye. Sabah olduğunda uyanan hayvanların çıkardığı gürültüye sinirlenir. Havaya öfkelenir, asla onun istediği gibi olmadığı için. Kofi rüzgâr estiğinde üşür, esmediğinde terler; gökyüzünde bulutlar varsa onun için karanlık, yoksa aydınlık olur. Arkadaşı geç kalmıştır; geç kalınmasından nefret eder. Kısacası her şeye ve herkese sinirlenir Gergedan Kofi. Ama en çok da özellikle rüzgâr estiğinde kokusunu aldığı şimdi düşmanı olan eski arkadaşı Antros’a öfkelidir. Öfkesinin yaşamını şekillendirmesine, hatta yaşamının “öfke” haline gelmesine izin vermiş olan Kofi şaşırtıcı bir kılavuzla karşılaşır: Büyükbabası. Birlikte bir yolculuğa çıkarlar. Bu yolculuk sırasında büyükbabası öğrendiklerini torununa aktararak Kofi’ye asıl önemli olanın ne olduğunu göstermeye çalışır. Kofi artık kendi yolculuğunu tamamlayacak duruma geldiğinde de büyükbabası başka türlü bir yolculuk için hazırlanmaya başlar.

“Kofi veya Bağışlanma Sanatı” için bir yaş grubu konmamış. Her yaştan okura, özellikle de içine doğru bakmak isteyenler için…

Doğru yoldan söz ediyoruz, en hızlı gidilebilecek olandan değil.”
“Peki, doğru olan hangisi?” diye sordu Kofi sinirlenerek.
“Kendi yolun tabii.”
“Hah, şimdi anladım. Peki, kendi yolumu nasıl bulacağım acaba?”
“O yolda yürüyerek. Önceden yok ki o yol. …”

Tülin Sadıkoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder