Bir çocuğun
gözlerinden “birileri ile ötekiler” arasındaki savaşın acımasızlığı,
anlamsızlığı…
Toda’nın babası çalılığa dönüşmeden önce pastacılık
yapmaktadır. Nefis mi nefis kokan bir mesleği olan babası her gün yirmi çeşit
kremalı pasta ve üç çeşit turta pişirir. Ancak güneyde birileri ile ötekiler
arasında çatışma çıkınca babası gitmek zorunda kalır. Babası birilerini ötekilere
karşı savunacaktır; üstelik ötekiler arasında arkadaşları da vardır. Düşmandan
korunmak için babası “kamufle olmak” yani “çalılığa dönüşmek” zorundadır.
Annesi yıllar önce başka bir ülkeye gitmiştir. O yüzden babası
Toda’yı babaannesine emanet eder. Ancak onların yaşadığı yerde de durum
tehlikeli bir hal alır. Babaannesi Toda’yı savaşın olmadığı komşu ülkede
yaşayan annesinin yanına göndermeye karar verir. Toda tek başına bir otobüs
yolculuğu yapacak, savaşın etkilediği pek çok insanla karşılaşacak, sınırı
geçmek üzereyken birlikte olduğu insanları kaybedecek ve sonunda sınırı
geçtiğinde ise yine tek başına kalacaktır. Annesinin adresini yolda
kaybetmiştir, ama bu koskoca yerde annesini bulmanın da bir yolunu bulacaktır
Toda.
Uluslararası pek çok ödülün sahibi Hollandalı yazar Joke van Leeuwen’in yazdığı Burak
Sengir’in Türkçeye çevirdiği “Babam
Çalılığa Dönüşünce” Hayy Kitap
tarafından yayımlandı. Leeuwen’in, Toda’nın masum çocuk gözlerinden aktardığı olaylar
her ne kadar nahif bir anlatımla verilse de savaşın acımasızlığı satırlar
arasından yoğun bir şekilde hissediliyor.
“Bu dünyayı bir türlü anlayamıyordum,” diyen Toda’ya
katılmamak elde değil.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder