
Daha çok anti-otoriter yaklaşımıyla anılıyor olsa da Nöstlinger’in
en önemli özelliği gerçek hayatı yazıyor olması. Kitapları, “hâlihazırda
hissettiğiniz, ama kelimelere dökemediğiniz” duyguları, düşünceleri, olayları aktarıyor.
Bunlar “sizi güldürüyor ya da ağlatıyor; içinde yaşadığınız dünyayı tanımanıza
yardım ediyor”. Yazar, içinde yaşadığı toplumu ve bu topluma ait sorunları “en
uç noktalara iterek ve bunları hem çocuklar hem de yetişkinler için eğlenceli
hale getirerek” ustalıkla “karikatürize ediyor”. Bunu, bir yetişkin olarak
durduğu yerden çocuk bakışını asla kaybetmeden yapıyor.
Nöstlinger’in “Küçük Korsan Hazine Peşinde” adlı resimli
öykü kitabı bir süre önce Günışığı Kitaplığı tarafından Mine Kazmaoğlu
çevirisiyle yayımlandı. Bu kitap, yine aynı yayınevinden çıkan “Küçük Korsan
İşbaşında”nın devamı niteliğinde.
Küçük Korsan Leo, babasıyla birlikte ilk kitapta da sözü
edilen kayıp hazineyi aramaktadır. Babası dümeni kullanıp yelkenleri açarken,
Leo da yemek pişirir, temizlik yapar. Günün birinde “bir posta martısı
gagasından aşağıya bir kart bırakır”. Kart, korsan kaptanlar genel kurul
toplantısını haber vermektedir. Leo çok sevinir, ama babasının keyfi kaçmıştır.
Ertesi gün fena halde obur olan babası çok az yemek yiyince Leo iyice
endişelenir. Sonunda babasının başka bir korsan olan Tahtabacak’la gelecek
toplantıya kadar hazineyi bulacağına dair gemisi üzerine bahse girdiğini
öğrenir. Bunun üzerine Leo babasının durumunu annesine ve eskiden çok korkulan
bir korsan olan büyükannesine anlatır. Üçü birlikte yardım etmek için kolları
sıvarlar.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder