Leonard, anne babasının aksine çirkin, yeşil ve sıkıcı
bulduğu doğadan hiç hoşlanmaz. Ona göre “doğanın ortasında yapılacak tek bir
şey vardır: hayran hayran çevreye bakmak. Bu aslında sıkılmakla aynı şeydir,
yalnızca gözleriniz kocaman kocaman açılmıştır.” Ama bir hafta sonu, annesiyle
babası Leonard’ı yürüyüşe çıkardıklarında “nihayet bir şeyler olur”.
Yürüyüş yaparken bir keçiyoluna girerler. Leonard’a göre
“keçiyolu yanlarında dükkânlar dizili olmayan, ortasında otlar biten, bilek
burkan taşlarla kaplı ve kaşıntıya yol açan ısırgan otlarıyla çevrili bir sokaktır”. Annesi ve babası için ise
keçiyolları büyülü yerlerdir. Leonard, onlar doğanın keyfini çıkarırken bir
koyunla burun buruna gelir. Koyun ona ne olduğunu, sonra da ne işe yaradığını
sorar. Koyun ve daha sonra onlara katılan inekle tavuk neler yapabildiklerini
övünerek anlatırlar. Sonunda Leonard’ın ne işe yaradığını öğrenebilmek için onu
kurda götürmeye karar verirler. Bu bir tuzaktır, ama Leonard şehirli bir çocuk
olduğu, yani kirliliğe maruz kaldığı, egzoz gazı ve hormonlu tavuk kızartması
koktuğu için bu tuzaktan kurtulacaktır. Yine de mutlu değildir, Leonard. Aklına
takılmıştır: Bir çocuk ne işe yarar?
Fransız yazar Colas Gutman’ın
yazdığı, Delphine Perret’nin resimlediği ve Tuvana Gülcan’ın çevirdiği “Çocuk”, İletişim Yayınları’ndan çıktı. Kitap 7-10 yaş grubu çocuklar için
öneriliyor.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder