Bu ortak çalışmalardan biri Yunanistan’dan Lia Karavia ve Türkiye’den Serpil Ural’ın hazırladığı ve Kök Yayıncılık tarafından yayımlanan “Köprü Olan Deniz”. Üstelik bu kez hem
farklı hem benzerlikleri, yakınlıkları olan iki kültürün ortak bir ürünü söz
konusu. Lia Karavia metni İngilizce yazmış, Serpil Ural Türkçeye çevirmiş ve
resimlemiş. Okul öncesi çocuklar için hazırlanan bu kitapta iki karşı kıyıda
yaşayan Osman ve Manos’un öyküsü anlatılıyor.
Osman, büyükbabasının onun için yaptığı tahta teknesiyle
denizin kıyısında oynamayı çok sever. O kadar ki annesi onu yemeğe çağırana
kadar zamanı unutarak saatlerce kumsalda teknesiyle oynar. Denizin karşı
kıyısında ise Manos büyükannesinin ona hediye ettiği, gökkuşağının tüm
renklerini taşıyan topuyla oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamaz. Bir gün
deniz dalgalı, rüzgâr kuvvetlidir. Her iki çocuk da dikkatli olmaya çalışır ama
dalga Osman’ın teknesini, rüzgâr da Manos’un topunu alır götürür. Denizin bir
yanında Osman, diğer yanında Manos üzgündür ve ağlamaktadır. Her ikisi de
kendini “dünyanın en mutsuz ve umutsuz çocuğu” sanmaktadır. Güneş bakmak
üzereyken Osman’ın bulunduğu kıyıya bir top yaklaşır. Diğer kıyıda dalgalar da
bir tekneyi sürükleyerek Manos’a doğru getirir. Her iki çocuk şaşkınlıkla ve
mutlulukla karşı kıyıya bakar. El sallayan, isimlerini söyleyen çocuklar
birbirlerini pek iyi duyamazlar. Duydukları yalnızca “Ben Osman” ve “Ego Manos”
tur. Ama sesler gidip gelirken isimler birbirine karışır: “Man-os! Man-Os!,
Os-man! Os-man!” Kim kimin adını söylüyor anlaşılmaz olmuştur. O gün çocuklar
eve yanlarında yeni bir oyuncak ve yeni bir arkadaş edinmiş olarak dönerler.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder