Daniel Pennac’ın 2000’li yılların başında
“Kamo Kitapları” olarak basılan dört kitabı, Delidolu Arkadaşım adı altında tekrardan yayımlandı. Kitapta Asrın Fikri, Kamo ve Ben, Babil Ajansı
ve Kamo’nun Kaçışı öyküleri yer
alıyor.
Kitabın ilk
öyküsü Asrın Fikri’nde, Kamo ve sınıf
arkadaşları ile tanışıyoruz. Çocuklar, beşinci sınıftan altıncı sınıfa geçme
telaş ve baskısı altındadır. “Altıncı sınıfa gidecek çocuk şöyle yapmaz, böyle
davranmaz” yorumlarından sıkılan çocuklar bu konudan hiç söz etmeyen sınıf
öğretmenleri kendi deyişleri ile “Sevgili Örtmenleri” Mösyö Margerelle’den
yardım isterler. Bu yardımın nasıl olacağına dair asrın fikrini ise Kamo ortaya
atar.
İkinci öykü Kamo ve Ben’de, Kamo ve arkadaşları
biraz daha büyümüş, korku ile bekledikleri altıncı sınıfı geride
bırakmışlardır. Bu dönemdeki korkuları ise Fransızca öğretmenleri
Crastaing’dir. Aslında öğretmenlerinden değil de onun haftada bir verdiği
kompozisyon ödevlerinden korkarlar. Çocukların ödevlerini kolay kolay
beğenmeyen Fransızca öğretmenlerinin verdiği son ödev herkesi yavaş yavaş
yatağa düşürmeye başlayınca bu işin içinden çıkmak da yine Kamo’nun asrın
fikirlerinden biri ile mümkün olur.
Babil Ajansı’nda ise Fransızca argo
konusunda uzman olan Kamo’nun aynı beceriyi İngilizce dersinde gösteremediğini anlarız.
Yabancı dil öğrenmek konusunda pek de istekli olmayan Kamo, İngilizce
öğrenmesini şart koşan annesinin önerisi ile bir mektup arkadaşı edinir. Bu işe
kendini o kadar çok kaptırır ki en yakın arkadaşı ile bozuşmayı bile göze alır.
Kitabın son
öyküsü Kamo’nun Kaçışı’nda Kamo’nun
annesi köklerini araştırmak için uzun bir yolculuğa çıkar. Arkadaşının ailesine
emanet edilen Kamo bu sırada bir kaza geçirir. Yakın arkadaşlarının Kamo’yu
hayata döndürmek için denedikleri yöntem ise herkese örnek olacak nitelikte.
Pennac’ın
kaleme aldığı Günışığı Kitaplığı'ndan Filiz Atay çevirisi ile yayımlanan Delidolu Arkadaşım, dostluk, arkadaşlık ve aile hayatını incelikle ele
alıyor.
Ebru Akkaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder