
Günlerden bir gün Leta, Martima adında bir yıldız kuşuyla
karşılaşır. Martima, küçük yıldızcığa, kardeşleriyle birlikte yaptığı
yolculuğu, bu yolculuk sırasında B612 adlı gezegende karşılaştıkları Küçük
Prens’i, birlikte dünyaya gidişlerini, burada yılanla ve Çöl Kartalı’yla, daha
sonra Moby Dick, Bay Darwin ve Beagle adlı gemisiyle karşılaşmalarını anlatır. Yıldız
kuşu, bu arada, gücünü toplamıştır, yeniden yola çıkmaya hazırdır. Leta ise
Martima’dan ayrılmaya henüz hazır değildir. Duyduğu onca şeyden sonra yanıtını
öğrenmek istediği bir soru daha vardır: Işıklı Kaplumbağa Adası neresidir?
Soru sormaya, merak etmeye başlayan Leta yanıtların peşine düşer. Öğrendikçe, belki de, kâinatın sonsuzluğunun daha çok farkına varır. O yüzden de kendini yalnız hisseder ve “yalnız yıldızların üşümesinin kesildiği, şenlikli bir yer” olduğu söylenen Işıklı Kaplumbağalar Adası’nı umutsuzca aramaya başlar. Böyle bir yer var mıdır? Varsa nerededir? Belki de Martima’nın dediği gibi bu soruların yanıtlarını “yol bilir”, yapılacak tek şey de “yola çıkmaktır”.
Levent Turhan Gümüş’ün
yazdığı, Vaqar Aqaei’nin resimlediği “Işıklı
Kaplumbağa Adası” Can Çocuk
Yayınları’ndan kısa bir süre önce yayımlandı. Sekiz yaş ve üstü çocuklar
için önerilen öyküde pek çok gönderme bulunuyor. Bu göndermelerle ilgili
kitabın sonunda verilen bilgiler ise hem yol gösterici hem hatırlatıcı
niteliğinde.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder