14 Mart 2013 Perşembe

Işıklı Kaplumbağa Adası

Işıklı Kaplumbağa Adası’nın hikâyesi, kâinatın uzak mı uzak bir yerinde yaşayan bir minik yıldızın, o yıldızın kulağına büyümenin sırrını fısıldayan masal kuşunun hikâyesidir küçüğüm. Aramızdan ayrıldıktan sonra da ışımaya devam eden o benzersiz yıldızların hikâyesi.”
 
Milyonlarca yıldız yılı kadar önce, gökyüzünde, oyun oynamaktan başka bir şeyi düşünmeyen üç küçük yıldızcık yaşarmış. Bunlardan bir tanesi, Leta, bir gece hızla kayıp giden bir yıldız görür. Yıldızın ne kadar hızlı olduğuna şaşıran ve nereye gittiğini merak eden Leta yanıtları kardeşlerinden alamayınca sorularını yıldız kümelerine, takımyıldızlarına yöneltir. Kimseden ses çıkmaz, bu nedenle umutsuzluğa kapılır. Kutup Yıldızı, Leta’nın yakarışlarına daha fazla dayanamaz ve aradığı yanıtın bir sır olduğunu söyler. Ama bu sırrı bir kereliğine onunla paylaşacaktır. Kayan bu yıldızlar aslında ışık yılları boyunca ışıldayıp durmaktan yorulan ve “başka dünyalara, çoğu kez de yeryüzüne dinlenmeye giden iyi kalpli, yaşlı, yorgun yıldızlardır aslında”. Gittikleri yerin adı “Işıklı Kaplumbağa Adası”dır. Leta, Kutup Yıldızı’na buranın nerede olduğunu sorduğunda ise, “Kara ile deniz arasında Leta,”, “Ses ile ışık arasında bir yerde!” yanıtını alır. O günden sonra Leta, “Işıklı Kaplumbağa Adası”nı bulmaya çalışır.

Günlerden bir gün Leta, Martima adında bir yıldız kuşuyla karşılaşır. Martima, küçük yıldızcığa, kardeşleriyle birlikte yaptığı yolculuğu, bu yolculuk sırasında B612 adlı gezegende karşılaştıkları Küçük Prens’i, birlikte dünyaya gidişlerini, burada yılanla ve Çöl Kartalı’yla, daha sonra Moby Dick, Bay Darwin ve Beagle adlı gemisiyle karşılaşmalarını anlatır. Yıldız kuşu, bu arada, gücünü toplamıştır, yeniden yola çıkmaya hazırdır. Leta ise Martima’dan ayrılmaya henüz hazır değildir. Duyduğu onca şeyden sonra yanıtını öğrenmek istediği bir soru daha vardır: Işıklı Kaplumbağa Adası neresidir?

Soru sormaya, merak etmeye başlayan Leta yanıtların peşine düşer. Öğrendikçe, belki de, kâinatın sonsuzluğunun daha çok farkına varır. O yüzden de kendini yalnız hisseder ve “yalnız yıldızların üşümesinin kesildiği, şenlikli bir yer” olduğu söylenen Işıklı Kaplumbağalar Adası’nı umutsuzca aramaya başlar. Böyle bir yer var mıdır? Varsa nerededir? Belki de Martima’nın dediği gibi bu soruların yanıtlarını “yol bilir”, yapılacak tek şey de “yola çıkmaktır”.

Levent Turhan Gümüş’ün yazdığı, Vaqar Aqaei’nin resimlediği “Işıklı Kaplumbağa AdasıCan Çocuk Yayınları’ndan kısa bir süre önce yayımlandı. Sekiz yaş ve üstü çocuklar için önerilen öyküde pek çok gönderme bulunuyor. Bu göndermelerle ilgili kitabın sonunda verilen bilgiler ise hem yol gösterici hem hatırlatıcı niteliğinde.

Tülin Sadıkoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder