26 Nisan 2013 Cuma

Satılan Gülüş

Gülüşünü satan birinin mutluluk hissetmesi neredeyse imkânsızdır.”


Hiç düşünmeden yaptığımız şeylerin hayatımızdaki yeri nedir? Gülmek, ağlamak, şaşırmak, sevmek, nefret etmek ve daha pek çok şey… Peki, size karşılığında reddedilmesi zor bir şey verilse hangisinden vazgeçerdiniz ve vazgeçtiğiniz şey hayatınızı nasıl şekillendirirdi? Alman yazar James Krüss’ün romanı Satılan Gülüş’ü okuduğunuzda siz de kendinize benzer sorular soracaksınız.

Kitap işinde olan Boy, bir matbaaya gitmek üzere Leipzig’e yaptığı tren yolculuğunda önce tuhaf bir beyefendiye sonra da matbaada çocukluk arkadaşı Timm Thaler’e rastlar. Arkadaşına, gülüşünü satan çocuğun hikâyesinin peşinde olduğunu söyler. Timm Thaler öyküyü, çocuğa kendi adını vererek anlatmaya başlar.

Üç yaşında annesini kaybeden Timm’in babası oğlu yalnız kalmasın diye ikinci kez evlenmiştir. Ancak bu Timm’in hayatını pek kolaylaştırmaz. Aksine yaptığı her şeyde onu cezalandıran üvey annesi ve kötü davranan üvey kardeşi yüzünden çok güzel bir gülüşe sahip olan Timm neredeyse gülmeyi unutacak hale gelir. Pazar günleri ise farklıdır çünkü o gün babasıyla hipodroma gidip birlikte vakit geçirirler. Babası bahisleri kazansa da kazanmasa da o mutludur. Ama bu da uzun sürmez. Timm okula başladıktan dört yıl sonra babası inşaattan düşen bir kerestenin altında kalır ve yaşamını yitirir. Böylece hayat daha da zorlaşır.

Timm çok parası olsa her şeyi yoluna sokabileceğini düşündüğü bir pazar günü farkına varmadan hipodromun yolunu tutar. Burada tanıştığı Bay L. Silbi ona hayatını değiştirecek bir öneride bulunur. Girdiği her bahsi kazanabilecektir, ama Bay L. Silbi bu yeteneği ona ancak gülüşü karşılığında verecektir. Anlaşmaya göre Timm kimseye bundan bahsetmeyecektir. Eğer bir kişiye bile anlatırsa hem gülüşünü hem de bahis kazanma yeteneğini tamamen yitirecektir. Ancak Timm bir bahsi kaybederse bu kez de Bay L. Silbi ona gülüşünü geri vermek zorunda kalacaktır. Timm borçları, eline geçecek parayla yapabileceklerini düşünür ve anlaşmayı imzalar. Bay Silbi gülerek teşekkür ederken Timm’in dudakları yalnızca ince bir çizgi halini alır. Herkese bulaşan ve ona “kahkaha bombası” adının takılmasına yol açan gülüşü artık ona ait değildir.

Hipodromda kazandığı paralar nedeniyle bir olayda onu hırsızlıkla suçlarlar, ama gerçek anlaşılır. Kazandığı paraları gören üvey annesinin para hırsıyla Timm bahis oynamaya devam eder. Artık zenginleşmişlerdir, ama bu arada oğlanın hiç gülmeyen yüzü onu insanlardan uzaklaştırmıştır.

Timm kazanabileceği büyük servetten vazgeçerse Bay Silbi’nin ona gülüşünü geri verebileceğini umarak kentin kenar bölgelerinde onu arar. Ancak oğlanın karşısına çıkmaktan kaçınan ve onu uzaktan gözleyen Bay Silbi’yi bulmayı başaramaz.

On dört yaşına bastığında Timm son bir bahis oynar ve büyük bir ikramiye kazanır. Artık üvey annesinin ve üvey kardeşinin ona ihtiyacı yoktur. Timm “gülüşünü aslında hiç ihtiyacı olmadığı bir şey uğruna” sattığını anlamıştır ve gülüşünü geri almaya kararlıdır. Ama bunu nasıl yapacağını bilemez. Karşısında çok zeki, kurnaz biri vardır; üstelik anlaşmanın şartları gereği bu konudan kimseye bahsedemez, kimseden yardım isteyemez. Tümüyle yalnız kaldığını düşünse de karşısına ona yardım edecek insanlar çıkacaktır.

Bay Silbi’yi alt etmek hiç kolay olmayacaktır.

Alman edebiyatının önemli yazarlarından James Krüss’ün en çok okunan kitaplarından biri olan Satılan Gülüş, arka kapak yazısında belirtildiği gibi “her şeyin satılık olabildiği bir dünyada değerlerin önemine dikkat” çekmesinin yanı sıra okurlara, bir çaba göstermeden sahip olduğumuz şeylerin yaşamlarımızdaki yerini fark ettiriyor.

James Krüss’ün yazdığı, Suzan Geridönmez’in çevirdiği “Satılan Gülüş”, Günışığı Kitaplığı’ndan yayımlandı.  

Tülin Sadıkoğlu


Yazarla ilgili bilgi edinmek isteyenler için:

James Krüss, 1926’da Helgoland’da doğdu. 1942-1944 arası öğretmenlik seminerlerine katıldı ve eğitimini savaştan sonra Lüneburg Pedagoji Yüksekokulu’nda tamamladı. 1948-1949 arası Reinbek bei Hamburg’da yaşadı, ardından Münih’e taşındı. 1960’a kadar "Helgoland" dergisini yayımladı, gazeteci olarak çalıştı ve Bavyera Radyo’sunda çalıştı. 1960’ların ortalarından itibaren Gran Canaria’ya taşındı.

"Der Leuchtturm auf dem Hummerklippen" (1956) ve "Büyük Dedem ve Ben" (1960) adlı kitaplarıyla çocuk kitabı yazarı olarak adını duyurdu. "Satılan Gülüş" kitabıyla popüler oldu. 
Krüss, 41 dile çevrilen çocuk kitapları külliyatının yanı sıra, çocuklar için oyunlar yazdı, televizyon programları yaptı ("James Tierleben"). Yapıtları birçok ödül kazandı. Tüm eserleri için 1968’de Hans Christian Andersen Ödülü’nü aldı. James Krüss, 1997’de Gran Canaria’da hayata gözlerini yumdu.


Kaynak: Goethe Enstitüsü (http://www.goethe.de/ins/tr/lp/prj/uak/ij/kru/trindex.htm)

1 yorum: