15 Mayıs 2013 Çarşamba

35 Mayıs ya da At Sırtında Güney Pasifik Yolculuğu


Konrad ve amcasının yaşadıklarına inanmıyor musunuz? “İnanmayanlar inanmayıversin.” Ya da Konrad’ın amcasına sorabilirler…

O gün Mayıs’ın 35’i, günlerden de perşembedir. Ve her perşembe olduğu gibi Ringelhuth Amca, birlikte vakit geçirmek üzere yeğeni Konrad’ı okuldan almıştır. Ama Konrad o gün “yaşayacağı olaylar, bir hafta önce başına gelseydi kendisinin ya da yerkürenin birkaç tahtasının eksik olduğunu düşünürdü mutlaka.”

Amca-yeğenin yolda karşılaştıkları at onlardan şeker ister. Yanlarında şeker yoktur, böylece at onları selamlayıp gider. Eve döndükten bir süre sonra kapı çalar. Gelen, yolda karşılaştıkları attır. Bu büyük, siyah atın adı Negro Kaballo’dur ve kısa bir süre öncesine kadar bir sirkte paten numarası yaparak çalışmaktadır. Ancak işten çıkarılmıştır ve lise mezunu bir at olmasına rağmen iş bulamamaktadır. Ona bolca şeker ikram ederler. Daha sonra Ringelhuth Amca ve siyah at, şairler ve eserleriyle ilgili bir oyun oynarlar. Konrad da Güney Pasifik üzerine yazacağı kompozisyonu düşünmektedir. Aritmetikte çok başarılı olan öğrencilere, hayal güçleri olmadığı için böyle bir ödev vermiştir öğretmen. Siyah at onları Güney Pasifik’e götüreceğini söyler. Ringelhuth Amca’nın koridorundaki 15. yüzyıldan kalma büyük oyma dolaba girip dümdüz yürürlerse iki saat içinde orada olacaklardır. Ringelhuth Amca bunun “bayat bir espri” olduğunu düşünür. Ama çoktan dolaba girip yola koyulmuş olan Konrad’ın ardından gider. Ringelhuth Amca önce duvarların içinde bir süre koşar, sonra kendisini bir ormanın içinde bulur. Böylesine olağanüstü başlayan bu yolculuk aynı şekilde devam edecek ve sıradışı renkli, şaşırtıcı bir serüvene dönüşecektir.

Gazeteci, romancı, oyun yazarı ve şair Erich Kästner’in yazdığı, Süheyla Kaya’nın çevirdiği 35 Mayıs ya da At Sırtında Güney Pasifik Yolculuğu, Can Çocuk Yayınları tarafından yayımlanıyor.

Tülin Sadıkoğlu

1 yorum: