Günlerden bir gün Büyük Ayı ve Küçük Ayı ormanda gezmeye çıkarlar.
Epeyce yürüdükten sonra mağaralarına dönmeye karar verirler. Ormanın içinde
ilerlerlerken Büyük Ayı “pof, pof, pof” sesi çıkararak ağır ağır yürüyormuş; Küçük
Ayı ise hoplayıp zıplıyor, karda kayıyor, koşturuyormuş. Sonra birdenbire
durmuş, etrafını dinlemiş. “Pof, pof, pof” sesini duyan Küçük Ayı, bir Pofuduk’un
onları izlediğini düşünmüş. Büyük Ayı bunların adımlarının karda çıkardığı
sesler olduğunu söylemiş ve böylece yollarına devam etmişler. Küçük Ayı tekrar
durmuş; bu kez “şıp, şıp, şıp” diye bir ses duymuş ve onları bir Şıpıdık’ın
izlediğini sanmış. Büyük Ayı sesi dinlemiş ve bunların eriyen buzların dereye
damlarken çıkardığı sesler olduğunu söylemiş.
Küçük Ayı, yol boyunca başka
sesler de duymuş ve sonunda da yorularak karların üstüne oturmuş. Büyük Ayı onu
mağaralarına kadar taşımış. Mağaraya varınca önce içeriyi ısıtmış sonra da Küçük
Ayı’ya, “Pofuduk’ların, Şıpıdık’ların, Patırdak’ların ve karlı ormandaki
sesleri dinleyerek ağır ağır yürüyen bir Küçük Ayı ile bir Büyük Ayı’nın
masalını anlatmış”.
Çocuk edebiyatının Nobel’i olarak görülen Hans Christian
Andersen Ödülü sahibi Martin Waddell’in
yazdığı ve Barbara Firth’in resimlediği Küçük
Ayı, Büyük Ayı dizisi tüm dünyada en çok okunan resimli öykü kitapları
arasında yer alıyor. Bu diziden “Eve
dönelim, Küçük Ayı”nın yanı sıra “Aferin, Küçük Ayı!”, “Uyuyamıyor musun,
Küçük Ayı?” ve “Seninle Ben, Küçük Ayı” adlı kitaplar da Kır Çiçeği Yayınları tarafından yayımlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder