Bir gün Julia odada kimse olmadığı halde bir ses duyar. Sesin
bir hastane yastığına ait olduğu anlaşılır ve yastığın adı da Pofuduk’tur. Bu
tanışmanın ardından hastane yastığı Pofuduk, Julia’ya orada kaldığı sürece
arkadaşlık eder. Julia’nın rüyalarında bir arada olmanın yanı sıra birlikte ufak
bir-iki macera yaşarlar.
Julia, birkaç hafta önce hastanenin bekleme salonunda Bruno
adında bir çocukla karşılaşmıştır. Bruno’nun saçları aldığı ilaçlar nedeniyle
dökülmüştür ve ilk gördüğünde bu yaşta bir çocuğun saçsız olması onu çok
şaşırtmıştır. Kısa süre sonra bunu unutan Julia ve Bruno arkadaş olurlar. Yetişkinlere
anlatamayacağı yastık Pofuduk’u şimdi ona anlatabilmeyi istemektedir, ama Bruno
kendisini iyi hissetmediği için odasından çıkmamaktadır. Bunun üzerine Julia ve
Pofuduk, Julia’nın rüyasındayken Bruno’yu ziyaret etmek üzere plan yaparlar.
Odanın nerede olduğunu bulmak için Bruno’nun çizdiği ve ona yolladığı hastane
planından yararlanırlar. Julia ve Pofuduk, Bruno’nun odasına gidebilecekler mi?
Çok yorgun olan ve artık odasından hiç çıkamayan Bruno’yu neler beklemektedir?
İspanyol yazar Carles
Sala i Vila’nın yazdığı, Roger Simó’nun resimlediği ve Havva Mutlu’nun
dilimize çevirdiği “İyi Geceler, Julia”
kısa bir süre önce Can Çocuk Yayınları’ndan
çıktı. Yazar ele aldığı bu son derece zor, dokunaklı konuyu nahif ve
olabildiğince olumlu bir dille aktarıyor. Hayatın içinde karşılaşılan zorluklarla
mücadele etme şeklinin, yaşanan kayıplara bakışın ne kadar önemli olduğunu bir
kez daha fark etmemizi sağlıyor.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder