“Bir varmış bir yokmuş. Günlerden bir gün, bir
kız çocuğu doğmuş; yani ben. Kulağıma ismimi fısıldamışlar önce, sonra birkaç
ninni, birçok masal… Tabii ki hepsi bir kulağımdan girdi, diğerinden çıktı.
Ancak, ne kadar büyüsem de, o masalların gizemli dünyası peşimi bırakmadı.
Masalsı dünyalar bulma umuduyla düştüm yollara.”
On bir yaşlarındaki Narin, dedesinin sayesinde minyatüre
ilgi duymaya ve sonrasında da minyatür dersleri almaya başlar. Bir sabah
minyatür dersine geç kalır ve koşturarak giderken yolda elinde minyatürlerle
bezenmiş eşsiz bir bastonu olan yaşlı bir adamla karşılaşır. Geldiği, gittiği
bir yer olmayan, Narin hakkında neredeyse her şeyi bilirmiş gibi konuşan bu
yaşlı adam minyatürle ilgilenen herkese bir süre sonra görünen Baston
Nakkaş’tır. Ustası Narin’e, Baston Nakkaş’ın minyatür sanatıyla ilgilenenlerin
kendilerine özgü bir yol bulmalarını istediğini, bu nedenle onlara rehberlik
ettiğini anlatır. Ve ekler: “Bugünden sonra başına geleceklere dikkat etsen iyi
olur”. Güven Usta haklı çıkar. Narin, Baston Nakkaş’ı gördükten başına olmadık
şeyler gelir.
Bir sabah uyandığında bitirdiği minyatürdeki bütün
figürlerin yok olduğunu fark eder Narin. Şaşkınlığı geçtikten sonra minyatürün başına
oturur ve sabırla tekrar çizer. Gece yatağına yattığında bir hareketlenme
olduğunu görür. Karınca zannettiği bu minik figürler aslında minyatürlerdir.
Narin peşlerine düşer ve onları bir uçan halıya kadar izler. Hatta onlarla
birlikte uçan halının ucuna takılır. Biz de böylece Narin’le birlikte bu
şaşırtıcı serüvenin içinde buluruz kendimizi. Bir yandan da Haydarpaşa’dan
Galata’ya, Sahaflar Çarşısı’ndan Miniatürk’e İstanbul’u gezeriz; ıhlamurdan
çınara, serviden erguvana İstanbul ağaçlarının farkına varırız; minyatür
ustaları Levnî’yi, Matrakçı Nasuh’u tanırız.
Pürnur Soğangöz’ün
yazdığı Mustafa Delioğlu’nun resimlediği Narin, Can Çocuk Yayınları’ndan yayımlanıyor.
Pürnur Soğangöz “Narin”le okurlarına eğlenceli bir serüven sunarken diğer yandan
da olağanüstü bir duyarlılıkla herkesin yaşadığı
kente, kentin insanına, doğasına, yapısına, hayvanlarına bakmasını, görmesini de
sağlıyor.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder