Kuş nasıl uçamaz
arkadaşım? Kuş deyince ne geliyor aklına? Uçmak. Uçamayan kuş sana inandırıcı
geliyor mu?
Ali Can, yağmurlu ve soğuk bir günde, annesinin itirazlarına
rağmen, kendisi gibi “deli midir nedir huylu bir arkadaşı” olan Ömer’e gitmek
üzere evden çıkar. Planı Ömer’i de alıp “o da deli midir nedir arkadaşı”
Zeynep’e gitmektir. Ömer’e gitmeden önce evlerinin yakınındaki bir parkta bir
süre oturur. Üşümeye başlayınca kalkmaya davranır, ama tam o sırada “tvit,
tvit!” diye bir ses duyar. Biraz da korkarak sesin nereden geldiğini
araştırmaya başlar. Kuru yaprak tepeciğinin arasından ona bakan iki siyah göz görünce
ne olduğunu bilmediği bir şeyle karşı karşıya olduğunu düşünür ve arkasına
bakmadan kaçar. Daha sonra olanları Zeynep ve Ömer’e anlatır. Hep birlikte
gidip bu yaratığın ne olduğunu anlamaya karar verirler. Sonunda yaratığın yavru
bir baykuş olduğu ortaya çıkar. Ancak garip bir şey fark etmişlerdir: Düğme Göz
adını verdikleri bu baykuş uçamamaktadır. Ali Can’ın aklına Ömerlerin papağanı
Profesör gelir. İnsanca dilini sular seller gibi bildiği için baykuşun
söylediklerini onlara çevirebilecektir. Beş dakika çeviri yaptıktan sonra ara
veren, bir avuç antepfıstığı yemek isteyen Profesör’ün çalışma şartları üzerine
anlaştıktan sonra Ömer eve gidip papağanı getirir. Sonunda Düğme Göz’ün neden
uçamadığı anlaşılır: Aslında uçmayı bilen bu yavru baykuş yüksekten korktuğu
için uçamıyormuş. Düğme Göz’ün sorununu nasıl çözeceklerini bilemeyen bu üç
“kanka”ya büyükler de yardımcı olamazlar. Onlara göre “doğada bütün canlılar
yaşamlarını sürdürmek için bazı özelliklere sahiptir. Balıklar yüzebilir.
İnsanlar yürüyebilir. Kuşlar da uçabilir. Eğer fiziki bir rahatsızlığı yoksa
kuşlar doğal olarak uçar. Kanatları bunun için vardır. U-çar-lar…” Düğme Göz’ün
uçmasını sağlamak Ali Can, Zeynep ve Ömer’in elindedir artık.
Çocuk kitaplarının yanı sıra tiyatro oyunları yazan, senaryo
yazarlığı yapan Muharrem Buhara’nın
“Uçamayan Kuş Baykuş” adlı eğlenceli
romanı Can Çocuk Yayınları’ndan
yayımlandı. Kitaptaki resimler ise Gözde Bitir’e ait.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder