12 Ağustos 2013 Pazartesi

Teneke Orman

Bir zamanlar uçsuz bucaksız, rüzgârlı bir yer vardı.
Dünyanın bir ucunda, unutulmaya yüz tutmuş bu yer, hiç kimsenin istemeyeceği şeylerle doluydu.
Bu ıssız yerin tam ortasındaki küçük evin küçücük pencerelerinden görünen tek şey, insanların attığı çöpler ve yağmurlu havaydı.


Bu evde yaşlı bir adam yaşamaktadır. Hurdalığa dönüşmüş bu yerde bu yaşlı adam yine de bir çaba gösterir, “her gün çöpleri toplar, ayırır ve ayıklar, gömer ya da yakar”. Geceleri ise rüyasında “rengârenk kuşların, tropikal ağaçların, nadide çiçeklerin ve dev gagalı tukanların, ağaç kurbağaları ve kaplanların” olduğu bir ormanı görür.

Bir gün yaşlı adamın dikkatini çeken bir şey ona bir fikir verir ve üzerinde düşündükçe:

Düşünce giderek köklendi, filizlendi.
Çöplerin üzerinde serpilip yaprak verdi.
Gövdesinden dallar çıktı.
Büyüdükçe büyüdü, uzadıkça uzadı.

Böylece yaşlı adam çöplerden, tenekelerden bir orman yapar. Hayallerindeki gibi değildir, ama yine de bir ormandır. Ve bir gün küçük bir kuş gelir ormana. Sonra eşini getirir, gagalarında tohumlarla birlikte. Tohumlar açar, kuşlar şarkılar söyler, böcekler vızıldar, yapraklar hışırdar, yabani hayvanlar oradan oraya dolanır.

Bir zamanlar bir orman vardı.
Dünyanın bir ucundaki bu orman, herkesin isteyeceği şeylerle doluydu.
Ormanın tam ortasındaki küçük bir evde, bahçesinde dev gagalı tukanları, ağaç kurbağaları ve kaplanları olan yaşlı bir adam yaşardı.

Helen Ward’un yazdığı, Wayne Anderson’ın resimlediği ve Şiirsel Taş’ın Türkçeye çevirdiği Teneke Orman, Remzi Kitabevi’nden yayımlandı. Öykü, çevre duyarlılığının yanı sıra şartlar ne olursa olsun umudumuzu kaybetmememizi, çabalarımızın sonucunu bir gün mutlaka alacağımızı ve hayallerimizi gerçekleştirebileceğimizi anlatıyor. 

Tülin Sadıkoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder