Hans Christian Andersen
Ödülü sahibi dünyaca ünlü İtalyan yazar ve gazeteci Gianni Rodari çocuklar için yazdığı kitaplarla İtalyan edebiyatının
yirminci yüzyıldaki en önemli yazarı olarak görülüyor. Yalnızca çocuklar
için değil, eğitim alanında yaptığı çalışmalarla öğretmenler ve anne-babalar
için de önemini halen koruyan bir isim Rodari.
Ülkemizde bu önemli yazarın
çeşitli yayınevlerinden kitapları yayımlanıyor. Son olarak Yapı Kredi Yayınları’ndan Filiz Özdem’in çevirisiyle Mantova’nın Cüceleri çıktı. Genç
İtalyan illüstratör Margherita Micheli’nin
resimlediği kitap, 7-10 yaş grubu çocuklar için öneriliyor.
Mantova Düklük Sarayı’nda
çok tuhaf bir kat bulunmaktadır. “Bu katın odaları ufacık, salonları küçücük,
koridorları minnacık, oyuncak” gibidir. Çocuklar için yapıldığı düşünülse de
burası sarayın cücelerine aittir.
Cüceler ise hallerinden pek
de memnun değildirler. Dük, muhafızların başı Yüzbaşı Bombardo, sarayın
soytarısı Rigoletto gibi uzun boylu olmak isterler. Boylarını uzatmak için
türlü türlü çarelere başvururlar. Ancak yaptıkları hiçbir şey işe yaramaz;
boyları bir santim bile uzamaz. Sarayın soytarısı,“Boyunuz uzasın mı
istiyorsunuz? Kolayı var! Akşamları ayaklarınızı suya koyun,” diyerek onlarla
dalga geçer.
Aralarındaki en kısa cüce olan
Fasulyecik bir gün şehre gidip büyümenin sırrını öğrenmeye karar verir ve yola
çıkar. Sonunda Té Sarayı denen bir yere varır. Burada, Dük’ten ve Yüzbaşı
Bombardo’dan bile daha uzun adamların olduğu Devlerin Salonu’na girer.
Fasulyecik onlara iriyarı olmak için ne yapmak gerektiğini sorar. Devler bir
süre ses etmeden onu dinlerler, ancak bir yanıt vermezler. Sonunda içlerinden
biri ona acır ve şöyle der:
“Dostum, biliyor musun, siz niye
cüce kalmışsınız? Cücelerin evinde yaşıyorsunuz da onun için. Anladın mı?”
demiş.
“Yoo! Dediklerini duydum, ama
anlamadım!”
“İnsanların çoğu duyar, ama ne
dendiğini anlamaz zaten. Git biraz düşün söylediklerimi. Belki anlarsın.”
Fasulyecik bu haberi
arkadaşlarıyla paylaşmak üzere aceleyle eve döner. Tam o sırada Yüzbaşı Bombardo
gelir ve Dük’le Düşes’in eğlenmek istediği haberini verir. Bunu sağlamak için
de Soytarı Rigoletto’nun önerisiyle cüceler hükümdarın önünde birbirleriyle
gerçekten savaşacaklardır. Öfkelenen ve gururları kırılan cüceler saraydan
kaçarlar. Ancak nereye gideceklerini bilemezler. Üstelik Yüzbaşı Bombardo ve
adamları da peşlerine düşmüştür. Cüceleri önce soytarının kızı Güzel Gilda,
sonra da halk evlerinde saklar. Cüceler bir yandan saklanırken bir yandan da
çalışmaya başlar. Kimi balıkçılık, kimi terzicilik yapar; kimi mühendis kimi
ekmekçi olur. Ancak bir gün Yüzbaşı Bombardo casuslarından biri sayesinde
cücelerin izini bulur.
Ama bu defa, cüceler korkmuyormuş. Boyları hiç uzamamış uzamasına, ama
yürekleri kocaman olmuş meğer. Her birinin yüreği cesaretle doluymuş.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder