Klasiklerin
kısaltılması, sadeleştirilmesi, “özet” haline getirilmesi beni hep rahatsız
etmiştir. Çoğunlukla çocukların erken yaşlarda klasiklerle tanışması ya da
kitap okuma alışkanlığını bu kitaplarla kazandırmak adına yapılan bu türlü
girişimleri doğrusu kendi adıma pek de yararlı bulmam. Hele ki her şeyin hızla
aktığı günümüzde, kişinin iç dünyasına dönük olarak yaptığı ve zihinsel çaba
gerektiren bir eylem olmasının yanı sıra çocuklar, konuları itibarıyla pek de
ilgilerini çekmeyecek (yetişkinler için yazılmış) klasikleri okuyarak belki de edebiyattan, kitaplardan
uzaklaşırlar diye endişelenirim. Elbette her çocuğun okuma serüveni farklıdır.
Öyle genç arkadaşlar tanıdım ki -özellikle fantastik edebiyata meraklı olan-
bana kitap önerilerinde bulunuyorlardı.
Böyle düşünürken bir diziye rast geldim. Önce biraz uzak durdum,
ancak sevdiğim bir İtalyan yazarın, Alessandro Baricco’nun kurduğu Scuola
Holden isimli okulun, çeşitli yayınevleriyle işbirliği yaparak gerçekleştirdiği
projelerden biri olan “Save the Story” başlıklı bir girişim olduğunu öğrenince
ve üstüne klasikleri tekrar yazan yazarların isimlerini görünce derhal ilgimi çekti.
Ülkemizde Domingo tarafından Hepsi Sana Miras başlığıyla yayımlanan diziden
şimdiye kadar Gulliver,
Gılgamış, Nişanlılar ve Cyrano de Bergerac çıktı. Ben bu kitaplardan ilk
olarak Cyrano de Bergerac’ı okudum, ama en kısa zamanda diğerlerini de
edineceğim.
Yazar Edmond Rostand 1897 yılında, gerçekten yaşamış bir kahraman olan Savinien
de Cyrano’nun serüvenlerinden yola çıkarak tiyatro için “Cyrano de Bergerac”
başlıklı yapıtını yazar. Günümüzde halen ilgiyle okunan, pek çok kez
sinemaya uyarlanan söz konusu yapıtta kılıç kullanmadaki ustalığının yanı sıra
bir şair ve tiyatro aşığı olan, eskilerin deyimiyle belagati kuvvetli, oldukça
zeki ve hazır cevap Cyrano’nun fiziksel bir özelliği var ki kimsenin gözünden
kaçacak gibi değil. Bu özelliği eşi benzeri olmayan, kocaman burnudur.
Cyrano güzel kuzini Roxane’ı sevmektedir, ancak kendini çirkin
bulduğundan bunu itiraf etmeye bir türlü cesaret edemez. Üstüne Roxane,
Cyrano’ya açılarak yakışıklı Christian’a âşık olduğunu söyleyip bir de ondan
genç delikanlıyı koruması için söz alır. “Soylu bir yüreğe” sahip olan Cyrano verdiği
sözü tutacak, Christian’a yardım ederken aslında aşkını örtülü de olsa bir
şekilde Roxane’e itiraf edecektir.
Cyrano de Bergerac’ı, üzerine pek çok şey söyleyebileceğimiz
İtalyan yazar Stefano Benni anlatmış, Miguel Tanco resimlemiş ve pek çok İtalyanca
yapıtı Türkçeye kazandıran Eren
Yücesan Cendey çevirmiş. Bu
kadar iyi isim bir araya gelince ortaya da iyi bir proje çıkmış.
Hafta sonu çocuklar Stefano Benni’nin anlattığı Cyrano de
Bergerac’ı okurken, büyükler de Edmond Rostand’ın kitabına göz atabilirler.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder