24 Ocak 2014 Cuma

Bir Köpeğin Samimi İtirafları

Adı aslında Brendon olan Anton’un bize anlattıklarından öğrendiğimize göre kendisi eski bir çoban köpeği cinsindendir ve Macaristan’dan gelmektedir. Üç erkek kardeşi vardır, ama onları gözden kaybetmiştir. Anton bize köpekler için durumun hep böyle olduğunu anlatır. Doğduktan hemen sonra birbirlerinden ayrılırlar, yeni bir yuvaları, yeni sahipleri, yeni bir çevreleri, yeni kokuları olur. Anton yeniye uyum sağlamak kolay olmasa da akıllı olduklarını, bu yüzden hemen ayak uydurduklarını söyler. Şimdi de bir baba, bir anne ve küçük bir çocuktan oluşan bir ailenin yanındadır. Evde, adı Mizzi olan bir kedi vardır ki araları pek de iyi değildir. Yine de Anton’a yani Brendon’a göre “şansı yaver gitmiştir, şikâyet ettiği yoktur.”


Ufaklık, Anton’un en sevdiği aile ferdidir. O da Anton gibi yerlerde yaşamaktadır henüz. Anton, ufaklığı korur, göz kulak olur. Örneğin; fazla yağlı beslenmemesine dikkat eder. O nedenle bisküvilerinin yarısı onun hakkıdır. Eğer ufaklık unutursa elinden bisküvileri kapıverir.

Evde bazı kurallar vardır, ama Anton bu kurallara uymakta kimi zaman zorlanır. Örneğin; yatak odasına girmesi yasak olduğu halde yine de, özellikle geceleri, bu yasağı dinlemez. Bunun oldukça geçerli bir nedeni vardır: Söğüt dallarından örülmüş köpek sepetinde uyumak yerine yatak odasındaki postu tercih etmektedir.

Kimi zaman da bir köpek, özellikle çoban köpeği olduğu ve doğasına uygun davrandığı için sorun çıkar. Ancak Anton, yani Brendon’ın şikâyet ettiği yoktur, şansı yaver gitmiştir.

Kitap boyunca benzer pek çok olay yaşanır. Bir arada yaşamanın, birbirini anlayabilmenin ve kabullenebilmenin zaman zaman o kadar da kolay olmayabileceğini Anton’un yani köpeğin gözünden görürüz. Ancak ne olursa olsun her defasında şikâyet etmediğini, şansının yaver gittiğini söyler, Anton. Bunun ne anlama geldiğini de kitabın sonunda ufaklığın babasından öğreniriz.

Alman yazar Jutta Richter’in yazdığı, Hildegard Müller’in resimlediği, Tuvana Gülcan’ın Almacadan çevirdiği kitap Hayykitap’tan yayımlandı.

On bölümden oluşan “Bir Köpeğin Samimi İtirafları”, neşeyi ve hüznü bir arada barındırmasının, okuru kimi zaman güldürmesi kimi zaman da düşündürmesinin (özellikle bir hayvanla birlikte yaşamanın aslında ne olduğuna dair) yanı sıra kitabın şiiri andıran bir tarzla yazılmış olması da metne akışkan bir ritim kazandırmış.

Keyifli bir hafta sonu geçirmek için “Bir Köpeğin Samimi İtirafları” harika bir fırsat! Üstelik hem büyükler hem küçükler için...

Kitabı 8 yaş ve üstü tüm okurlar için önerebiliriz.


Tülin Sadıkoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder