26 Şubat 2014 Çarşamba

Curcuna Evi

On üç yaşındaki Marie, “Henriette Konağı”nda yaşamaktadır. Yüz yıl önce Marie’nin babasının dedesinin, eşine evlilik hediyesi olarak aldığı bu ev, bir zamanlar görkemli olsa da zaman içerisinde epey yıpranmıştır. Aile sık sık evi baştan aşağı onarmak gerektiğinden dem vurur; ancak yeteri kadar paraları yoktur. Neyse ki evin bütün ayıplarını örten “hayırsever” bir sarmaşık vardır. Hatta Marie’nin büyükannesi Henriette, evin onarılmasına bu sarmaşık yüzünden karşı çıkar; çünkü bu durumda sarmaşık sökülecektir ve büyükanne sarmaşığın yokluğuna alışamayacağını, yeniden büyümesini beklemeye ise ömrünün yetmeyeceğini düşünmektedir. Sarmaşık sökülmekten kurtulacak, ama “Henriette Konağı”nı ve sakinlerini daha büyük bir sorun beklemektedir ne yazık ki…

Marie’nin yanı sıra konakta hepsi birbirinden farklı ve "ilginç" kişiliklere sahip, Marie’nin annesi ve babası, Olli Hala, büyükannesi ve büyükdayısı yaşamaktadır. Zenginleşme saplantısı olan ve bu yönde projeler üreten büyükanne Henriette sürekli başarısız girişimlerde bulunur. Onun bu girişimlerinden sonuncusu evi ve evde yaşayanları çok etkileyecektir. Kulakları neredeyse hiç işitmeyen büyükdayı Albert ise emekli olduğundan bu yana tek tutkusu olan bahçıvanlıkla, çiçekleriyle uğraşır. Bir dişçinin yanında çalışan Olli Hala’nın asıl tutkusu ise şiir yazmaktır. Annesi ve babasının bir kuaför salonu vardır. Böyle bir “curcuna” içinde yaşarken Marie tesadüfen bankadan gelen bir mektup bulur. Mektupta büyükannesinin aldığı 987 bin 234 şilinlik kredinin taksitlerini ödemediği için ön dört gün içinde tamamını ödemesi gerektiği yoksa bankanın haciz davası açmak zorunda kalacağı yazmaktadır. Marie, bu mektubu gösterdiğinde büyükannesi onu sakinleştirir. Yavru bir kediyi almak için anne babasını nasıl ikna edeceğiyle kafası meşgul olan Marie bu konuda daha fazla düşünmek istemez. Ancak bir süre sonra ortaya çıkar ki büyükannesi borcu ödeyemediği için banka evi açık artırmayla satacaktır. Büyükanne para bulmanın yollarını arar. Diğerleri ise bu durumda ne yapacaklarını düşünüp taşınırlar. Marie ise çok mutsuzdur. Sonunda yardım Marie’nin hiç beklemediği bir yerden gelecektir.

Bütün bunlarla uğraşırken Marie bir genç kız olmanın gereklerini de yaşar. Bir türlü seçim yapamadığı Konrad ve Stefan arasında kalmıştır. Bu yetmiyormuş gibi en yakın arkadaşı Reserl’in Stefan’dan hoşlandığını öğrenir. Marie kimi seçecek? Anne ve babası boşanmak üzere olan Reserl’le arkadaşlıkları olanlardan nasıl etkilenecek? “İlk öpücüğü” Marie’nin hayal ettiği gibi olacak mı? Olaylar bu kez de Marie’nin hiç beklemediği şekilde gelişecek.

Alman Gençlik  Edebiyatı Ödülü, Hans Christian Andersen Ödülü ve Astrid Lindgren Anma Ödülü de aralarında olmak üzere pek çok ödülün sahibi Christine Nöstlinger’in gençler için yazdığı Curcuna Evi, Günışığı Kitaplığı’ndan kısa bir süre önce yayımlandı. Kitabı Türkçe’ye Mine Kazmaoğlu çevirdi.  

Nöstlinger, özel bir yazar. Olayları asla pembe gözlüklerle anlatmıyor. Ajitasyon da yapmıyor. Bir çocuğun, bir gencin yaşayabileceği sıkıntıları, açmazları ya da sevinçleri büyük bir doğallıkla, gerçekçi bir üslupla aktarıyor. Bunu yaparken kendine has bir mizah kullanmaktan da geri durmuyor.

Yüzün üzerinde kitap yazan Christine Nöstlinger’in tüm kitapları Günışığı Kitaplığı’ndan çıkıyor. “Curcuna Evi”, yazarın okul öncesi, çocuk ve gençlik kitapları dahil olmak üzere Türkçe’de yayımlanan 22. kitabı imiş. Sevdiğimiz bir yazarın okunacak 22 kitabı olması büyük bir şans!


Tülin Sadıkoğlu   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder