26 Mart 2014 Çarşamba

Bizim Tombiş Fiyonk Makarnayı Çok Seviyor

Canı sıkılan Memo cebinden kalemini çıkarır, her zamanki yere, başının hizasından bir çizgi çeker. Yeni çizgi, bir öncekiyle aynı hizadadır. “Aynı yerde takıldım kaldım,” der Memo, on gündür bir milim bile uzamamıştır! Çocuk olmaktan sıkılmıştır, büyüyüp bir şeyler yapmak istemektedir. Ama ne? Büyüyünce ne olması gerektiğini düşünürken Postacı Mümtaz Bey’le karşılaşır ve ne olması gerektiğini ona sorar. Mümtaz Bey içini çeker ve kendisinin Memo’nun yaşındayken bir astronot olmak istediğini söyler. Uzayda olunca her şey hafifler ve böylece bel ağrısı da çekilmez. Mümtaz Bey, çantasını göstererek dünyaya bu yükü taşımak için mi geldim, der ve Memo’ya çocukken ne olmak istiyorsa büyüyünce o olmasını öğütler.

Memo da astronot olmayı isteyebileceğini düşünür. Tam o sırada Meliha Teyze’yle karşılaşır. Aynı soruyu, büyüyünce ne olması gerektiğini, ona da sorar. Meliha Teyze, Memo’nun ne olacağını bilmediğini söyler, ama kendisi bir örümcek olmayı istemiştir hep. Örümcekler tüm engebeleri kolaylıkla aşarlar, düz duvara tırmanabilirler, suyun üstünde durabilir ve ağları sayesinde havada uçabilirler. Memo çok şaşırır. Kendini bir örümcek olarak düşünürken bir kedi dostu olan Ayşe Abla’yı görür. Sorusunu ona da yöneltir elbette. Ayşe Abla, kedi olsaydı daha mutlu olacağını söyler. Kediler sevgi doludur, hiç canları sıkılmadan saatlerce keyif yaparak oturabilirler, filozofturlar… Memo, daha sonra Şair Halit Bey ve Balıkadam Mahmut Bey’le karşılaşır. Onlara da aynı soruyu sorar.

Memo, aldığı tüm yanıtları düşünür bir yandan da neşe içinde yürürken Tombiş’le karşılaşır. Tombiş’e büyüyünce ne olmak istediğini sorar: 

“Ben mi?” diye sordu Tombiş.
“Evet sen,” dedi MEmo, küçümser bir tavırla. Hiç düşünmedin mi yoksa?”
“Düşünmez olur muyum?” dedi Tombiş. “Kesin kararımı çoktan verdim bile.”
Memo şaşırmıştı. Tombiş nasıl bu kadar emin olabiliyordu?

Tombiş’in yanıtını duyunca daha da çok şaşıracaksınız!

Sevgili ve değerli Behiç Ak’ın yazıp resimlediği “Tombiş Kitaplar” dizisinin üçüncü kitabı Bizim Tombiş Fiyonk Makarnayı Çok Seviyor kısa bir süre önce Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlandı. 3-8 yaş grubu için önerilen kitabı, okul öncesi çocuklar anne-babalarıyla birlikte, okumaya yeni başlamış olanlarsa kendi başlarına rahatlıkla ve eğlenerek okuyabilirler.

Kişisel olarak Behiç Ak’ın bütün kitaplarını büyük bir keyifle okuyorum. Bu dizideki Memo’yu seviyorum; ancak özellikle Tombiş karakterine ve onun Memo’ya verdiği yanıtlara bayılıyorum. Her kitapta farklı düşünmemizi sağlayarak hayal gücümüzü genişletir, felsefi düşünmenin kapısını aralarken, özellikle bu kitapta kişinin hayallerinin peşinden gitmesinin önemini vurgular ve tam da hayal dünyamızı önümüze katıp bizi bulutlara doğru yükseltirken Tombiş öyle bir şey söylüyor ki okur tıpkı Memo gibi bir an kalakalıyor. Kim bilir, belki de Memo içimizdeki Dionysos, Tombiş de Apollon’u temsil ediyordur ve biz ikisini dengeleyerek hayallerimizi gerçekleştirmenin bir yolunu böylelikle buluyoruzdur.Ya da Memo’nun dediği gibi “Bizim Tombiş, bu işlerden hiç ama hiç anlamıyor!”

Doğrusu, sonraki kitaplarda Tombiş’in neler söyleyeceğini, Memo’nun sorularına ne yanıtlar vereceğini merakla bekliyorum.

Tülin Sadıkoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder