Şimdi, şunu bilmelisiniz ki;
dünya, hayatlarını bomba biriktirmekle
geçiren
generallerle de doludur.
Ve bizim general
evinin tavan arasını bombalarla
dolduruyordu.
"Bir sürü bombam olunca,"
diyordu,
"şahane bir savaş
patlatacağım!"
Bomba ve General başlıklı
ilk öykü savaş çıkarmak isteyen bir general ve neden olacakları zararı düşünüp
buna üzülen atomlarla ilgili. Atom bombasının içine konmuş atomlar sonunda
generale isyan ederler ve bir gece sessiz adımlarla bombaların içinden çıkıp
bodruma saklanırlar. General savaş ilan edip de bombaları yağdırmaya
başladığında halk dehşete kapılır ama bombalar patlamaz, kimse de zarar görmez.
Üç Kozmonot başlıklı
ikinci öyküde Amerikalı, Rus ve Çinli üç astronotun Mars’a yolculukları
anlatılıyor. Bu üç astronot birbirlerini anlamadıkları için farklı olduklarını
zanneder. Ancak temel duygular söz konusu olunca birbirlerine benzediklerini
anlarlar. Altı elli, baştan aşağı yeşil Marslı’yla karşılaştıklarında ise
kendilerinden çok farklı olan bu “korkunç canavara” karşı birleşirler. Ama bu
“canavar” onlardan o kadar da farklı değildir…
Cecü’nün Yer Cüceleri başlıklı
öykü ise keşfedeceği, uygarlığını götüreceği bir yer arayan İmparator’un
“Samanyolu Kâşifi (kısaca SK)” adındaki adamını görevlendirmesiyle başlıyor.
Sonunda bir gezegen bulur SK. Burada, Cecü denen yer cüceleri yaşamaktadır.
Onlara, gezegenlerine uygarlık getirmek istediğini söyler ve uygarlığın nasıl
bir şey olduğunu Dünya’dan örnekler göstererek anlatır. Cecü yer cüceleri
gördüklerinin ardından SK’nın Dünya’sına gidip orayı güzelleştirmeyi önerirler.
Umberto Eco, minik okurlarına istenirse savaşların
önlenebileceğini, birbirimizi anlamanın mümkün olabileceğini, dünyamıza sahip
çıkmanın önemini gösteriyor, anlatıyor.
Tülin Sadıkoğlu
Çok iyi
YanıtlaSil