6 Haziran 2014 Cuma

Cornelius ve İmkânsızlar Ambarı

Saftirik Vadisi’nin hemen üstünde, Oğlak Dağı’nın eteklerinde Yamukköy adında bir köy vardır. Adının böyle olmasının bir nedeni var elbette. Bu köyde her yer ya yokuştur ya iniştir; o nedenle de düz bir yer bulunmamaktadır. Evlerin duvarları yamuk, merdivenler bir yana doğru yatıktır. İnsanlar da kimi zaman bir tarafa yamularak yürüdükleri için kendilerine “Yamuklar” demektedirler.

Dağlar arasında kaybolduğu ve çok yüksekte bulunduğundan Yamukköy’e hemen hemen hiç ziyaretçi gelmez. Ender olarak birkaç meraklı ya da satıcı gelir. Bazen de yolunu kaybedip yanlışlıkla gelenler olur.
 
Günlerin birinde köye iki kişi gelir. Gelenler ne satıcıdır, ne de yollarını yanlışlıkla kaybetmiştir. Onları ilk olarak köyün girişindeki taş surların tepesinde bir ağaç evi olan Mar ve uzun yıllardır gözleri görmeyen dedesi Lucas görür. Gelenler Cornelius ve Mar yaşlarında bir çocuk olan Tobias’tır. Yanlarında da epey eşya vardır. Bu eşyaların çıkardığı klong-klong sesinin ne olduğunu, gözleri görmese de çoğu şeyi herkesten daha iyi gören, anlayan Lucas Dede bile anlayamaz.

Cornelius ve Tobias’ı, Mar ile dedesi karşılarlar ve kalacakları Dar Ev’e kadar onlara eşlik ederler. Kısa bir süre sonra, köye yeni gelen bu iki kişi, hemen hemen herkesin hayatını değiştirecektir. Nasıl mı?

Cornelius ve Tobias’ın yanlarında getirdikleri ve Lucas Dede’nin çıkardığı seslerden ne olduğunu anlayamadığı şeyler aslında deniz salyangozu kabuğudur. Bu salyangozların önemli bir işlevi vardır: İnsanlar salyangozların içine kendilerine fazla gelen bir şeyi üflerler. Daha sonra Mavisu’yla doldururlar ve ertesi gün bu, esansa ya da eğilime dönüşür. Esanslar da etiketlenen şişelere konur. Örneğin; köyde yaşayan ve uykusuzluk sorunu yaşayan, gergin, kuşkulu ve aşırı düşünme eğilimi olan Bayan Uykusuz için Cornelius’un hazırladığı karışımda uyku esansı, sükûnet esansı, kararlılık ve düşünmeme eğilimi bulunur. Karışımın karşılığında Cornelius’un tek istediği Bayan Uykusuz’un, üzerinde “uykusuzluk, gerginlik, kuşku, aşırı düşünme eğilimi” yazan deniz salyangozlarına üflemesidir. Böylelikle, bunları, ihtiyacı olan insanlar için hazırlayacağı başka karışımlarda kullanabilecektir… Tüm bunların bulunduğu yer ise Cornelius, İmkânsızlar Ambarı’dır.
 
Cornelius ve Tobias, köyde yaşayan pek çok kişiye yardım etmeye başlarlar. Ancak insanlardaki hırs ve daha fazlasını isteme duyguları her şeyi alt süt edecektir. Bu arada Tobias ve Cornelius’un paylaştıkları bir sır hem Mar’ı hem dedesini çok etkileyecektir.

İspanyol yazar Carles Sala i Vila’nın yazdığı, Sedat Girgin’in resimlediği ve Havva Mutlu’nun Türkçeleştirdiği Cornelius ve İmkânsızlar Ambarı, Can Çocuk Yayınları’ndan çıktı. Kitap, sekiz yaş ve üstü okurlar için öneriliyor.

Tülin Sadıkoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder