Çocukları, “Edebiyatın bütün çeşitleri masalla başlar masalla biter,” diyen Nâzım Hikmet ile tanıştırmak için Sevdalı Bulut’tan güzel bir başlangıç olamaz.
Nâzım Hikmet'in Pertev Naili Boratav’ın derlediği on altı masalı kendi yorumu ile sunduğu Sevdalı Bulut kitabının içinde yer alan Sevdalı Bulut Masalı Can Göknil'in resimleri ile YKY tarafından ayrı bir kitap olarak yayımlandı.
Sevdalı Bulut, müzikle de dolu bir masal. Dervişin neyinden çıkan ezgilerle oluşan Ney Ülkesi'nde geçiyor. Bu ülkede dervişin neyinden çıkan Ayşe ile Kara Seyfi karşılaşır. Kara Seyfi, Ayşe'den bahçesini ona satmasını ister. Ayşe ise olumsuz yanıt verir. İşler kızışmaya başlar. Derken dervişin neyinden bir bulut çıkar:
Derviş servi ağacına dayanmış neyini üflüyordu. Neyin bir deliğinden bir bulut fırladı havaya. (...) Az gitti bulut, uz gitti bulut, dere tepe düz gitti bulut, vardı Ayşe kızın bahçesi üstüne. (...) bulut, yukarda soldan sağa bahçenin üstünden geçmiş, sonra arkasına bakıp bahçede Ayşe kızı görünce gerisin geri yine bahçenin üstüne gelmişti. Ayşe kız da bulutu gördü. (...) Ayşe kız bir öpücük yolladı parmaklarının ucuyla buluta. Ayşe kızın öpücüğü buluta ulaşınca, bulut şöyle bir şaşırdı. Ama sonra toparlandı, koskocaman bir gül biçimini aldı. Gökyüzü gökyüzü olalı, bu mavi atlasa böylesine güzel, böylesine iri ak bir gül açmadı. Ayşe kız bu ak gülü hayran hayran seyrederken, bulut yine kımıldadı, yayıldı, toparlandı, yürek biçimini aldı, yani bulut oldu yine. Lafı fazla uzatmayalım, o günden sonra bulut Ayşe kızdan ayrılmadı.
Bu bulut Kara Seyfi ile süren anlaşmazlıklarda hep Ayşe'den yana olur.
Sevdalı Bulut'un resimleri Can Göknil'in elinden çıkma. Kendi kitaplarını yazıp resimleyen Göknil, Sevdalı Bulut'u resimleme sürecini daha önce yaptığımız söyleşide şöyle aktarmıştı:
Nâzım Hikmet ismini duyunca ben ona bir bakayım dedim. Filiz Özdem de metni yolladı. Çok kışkırtıcı bir metin, çok şiirsel, çok hayal, çok metamorfoz var, çok girebileceğim çizimler var. Okuyunca büyülendim. Yaparım tabii dedim. Kısa bir zamanda da yaptım. Sonra Gündüz Vassaf bu işin içindeymiş. O Nâzım Vakfı ile yakın zamanda Amerika'da sanırım Brown Üniversitesi’nde bir sempozyum düzenledi. Benim okul arkadaşımdır, ayrı yollarımızda yürüdük ama severiz birbirimizi. O da kitap dünyasının içinde dedi ki çok hoşuma gidiyor iki güzel insan sayfalarda buluştu.
Nâzım Hikmet’in de dediği gibi masal dinlemenin iyi olduğunu düşünen ebeveynler bu kitabı çocuklarına okur ve birlikte resimlerine bakarlar.
Ebru Akkaş
Nâzım Hikmet'in Pertev Naili Boratav’ın derlediği on altı masalı kendi yorumu ile sunduğu Sevdalı Bulut kitabının içinde yer alan Sevdalı Bulut Masalı Can Göknil'in resimleri ile YKY tarafından ayrı bir kitap olarak yayımlandı.
Sevdalı Bulut, müzikle de dolu bir masal. Dervişin neyinden çıkan ezgilerle oluşan Ney Ülkesi'nde geçiyor. Bu ülkede dervişin neyinden çıkan Ayşe ile Kara Seyfi karşılaşır. Kara Seyfi, Ayşe'den bahçesini ona satmasını ister. Ayşe ise olumsuz yanıt verir. İşler kızışmaya başlar. Derken dervişin neyinden bir bulut çıkar:
Derviş servi ağacına dayanmış neyini üflüyordu. Neyin bir deliğinden bir bulut fırladı havaya. (...) Az gitti bulut, uz gitti bulut, dere tepe düz gitti bulut, vardı Ayşe kızın bahçesi üstüne. (...) bulut, yukarda soldan sağa bahçenin üstünden geçmiş, sonra arkasına bakıp bahçede Ayşe kızı görünce gerisin geri yine bahçenin üstüne gelmişti. Ayşe kız da bulutu gördü. (...) Ayşe kız bir öpücük yolladı parmaklarının ucuyla buluta. Ayşe kızın öpücüğü buluta ulaşınca, bulut şöyle bir şaşırdı. Ama sonra toparlandı, koskocaman bir gül biçimini aldı. Gökyüzü gökyüzü olalı, bu mavi atlasa böylesine güzel, böylesine iri ak bir gül açmadı. Ayşe kız bu ak gülü hayran hayran seyrederken, bulut yine kımıldadı, yayıldı, toparlandı, yürek biçimini aldı, yani bulut oldu yine. Lafı fazla uzatmayalım, o günden sonra bulut Ayşe kızdan ayrılmadı.
Bu bulut Kara Seyfi ile süren anlaşmazlıklarda hep Ayşe'den yana olur.
Sevdalı Bulut'un resimleri Can Göknil'in elinden çıkma. Kendi kitaplarını yazıp resimleyen Göknil, Sevdalı Bulut'u resimleme sürecini daha önce yaptığımız söyleşide şöyle aktarmıştı:
Nâzım Hikmet ismini duyunca ben ona bir bakayım dedim. Filiz Özdem de metni yolladı. Çok kışkırtıcı bir metin, çok şiirsel, çok hayal, çok metamorfoz var, çok girebileceğim çizimler var. Okuyunca büyülendim. Yaparım tabii dedim. Kısa bir zamanda da yaptım. Sonra Gündüz Vassaf bu işin içindeymiş. O Nâzım Vakfı ile yakın zamanda Amerika'da sanırım Brown Üniversitesi’nde bir sempozyum düzenledi. Benim okul arkadaşımdır, ayrı yollarımızda yürüdük ama severiz birbirimizi. O da kitap dünyasının içinde dedi ki çok hoşuma gidiyor iki güzel insan sayfalarda buluştu.
Nâzım Hikmet’in de dediği gibi masal dinlemenin iyi olduğunu düşünen ebeveynler bu kitabı çocuklarına okur ve birlikte resimlerine bakarlar.
Ebru Akkaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder