Ormanın en eski ağaçlarının birinin dibinde, birbirine bağlı
kovuklarda yaşayan kocaman tavşan ailesinin en küçük ferdi Kurabiye adında
bir tavşancıktır. Bu büyük ailenin korunaklı yuvasında yaşayan bu tavşancığın
birtakım endişeleri vardır. Bunlara endişe değil de korku demek daha doğru olur.
Kurabiye, ne kadar ufak tefekse korktuğu şeylerin listesi o
kadar kocamandır. Kurabiye etrafında tuhaf olduğunu düşündüğü şeylerin dışında sıradan
şeylerden de çok korkar. Korkuları günlük hayatını gölgeler. Endişe etmekten yaşayamaz
hale gelir neredeyse.
Düşüncelerinden kurtulmak için hiçbir şey düşünmemeye karar
vermesi de işe yaramaz. Derken “Guuur!” diye duyduğu ancak nereden geldiğini
anlamadığı ve anlamak için çaba sarf etmeyi akıl edemediği için kendini ormanda
bulur. Burada tüm korkularıyla baş başa kalır. Onu tedirgin eden sesin nereden
geldiğini fark ettiğindeyse hayat onun için daha kolay olur.
Debi Gliori’nin yazıp resimlediği Kurabiye’nin Orman
Macerası, korku, endişe üzerinde yazılmış resimli bir kitap. Kitap korkuların
üstesinden gelmeyi edebi ve görsel bir dille anlatmayı başarıyor. Ayrıca metinlerdeki
esprili dil, korkularımıza bu şekilde yaklaşabileceğimizi bizlere hatırlatıyor.
Sevgi Atlıhan’ın çevirdiği Kurabiye’nin Orman Macerası, İş Bankası
Kültür Yayınları’nca geçen aylarda yayımlandı.
Ebru Akkaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder