Durağa gelenlerden bazıları
kedinin çeşitli oyunlarından hoşlanır, bazılar da ondan korkar. Korkup çığlık
atanlara, “Sanki Anadolu parsı çıktı karşınıza, alt tarafı avuç içi kadar
kediyim,” demek ister... Gerçi zamanla kimin onu seveceğini, kimin korkacağını
anlamaya başlar.
Durak Kedisi’nin yapmaktan
hoşlandığı pek çok şey vardır. Bunlar arasında küçük bir kız olan Esme’yle
sohbet etmek de bulunur. Durak Kedisi adını da ona Esme vermiştir.
Esme ve Durak Kedisi, her
sabah otobüs durağında buluşur, birlikte Esme’nin sandviçini yerler. Okula
gitmek üzere servise binen küçük kızı, arkasından patisini salayarak yolcu eder
ve dönüş saatinde de onu sevinçle karşılar Durak Kedisi. İki arkadaş birlikte
oturur, sohbet ederler; bu arada kedi, Esme’nin getirdiği ton balıklı
sandviçini afiyetle yer.
Bir gün, Esme, okuldan asık
bir suratla döner. Arkadaşının canının sıkkın olduğunu fark eden Durak Kedisi,
neyi olduğunu merak eder. Okulda herkes yılbaşı şenlikleri için düzenlenecek
etkinliklerden birine katılmıştır. Ancak Esme hiçbir aktiviteye seçilmemiştir. Hiçbir
becerisi olmadığını düşünen bu yüzden Esme mutsuzdur. Bunun üzerine kedi, onun
kimsede olmayan bir özelliği olduğunu söyler: Esme bir kediyle
konuşabilmektedir. Bunu kim yapabilir ki? Gözleri parlayan Esme koşarak eve
gider. Söz konusu özelliğini ailesiyle paylaşır. Ailesinin tepkisi ne olacak
sizce? Kitabı okuyunca göreceksiniz! Gerçi, etkinliklere katılmak için kediyle
konuşabilme becerisini kullanamayacaktır Esme ama ona başka bir –şahane! – fikir
verecek olan da yine Durak Kedisi olacaktır.
Esra Okutan’ın
yazdığı, Saadet Ceylan’ın resimlediği Esme ve Durak Kedisi, Final Kütür Sanat Yayınları tarafından
yayımlandı.
Küçük bir kızla bir kedinin
arkadaşlığı üzerinden paylaşmayı, dinlemeyi, arkadaşlarımızın sorunlarını
önemsemeyi ve dostluğu anlatan güzel, sıcacık bir öykü Esme ve Durak Kedisi.
Kitabı 5 yaş ve üstü yaş
grubu için önerebiliriz.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder