19 Kasım 2014 Çarşamba

Helena'nın Rüyaları

Helena çocukken bir gece uyur gibi yapıp yatağından kaçmış.

Günlerden pazarmış gibi bembeyaz giyinip hiç ses çıkarmadan arka bahçeye inmiş ve gecenin sırlarını keşfetmek üzere bir köşeye kurulmuş. Tucumán gecesinin sırlarını... [....]

Geceyi keşfedeceği o gece boyunca Helena gözlerini kırpmadan gökyüzüne bakmış. Sırtı ağrımış, gözleri acımış, gözkapakları ağırlaşmış ama vazgeçmeden bakmayı sürdürmüş. Bakmış da bakmış, bakmaya devam etmiş ama ne gökyüzü değişmiş, ne de yıldızlar yerlerinden kıpırdamışlar.

Günün ilk ışıklarıyla uyanmış Helena ve gözleri dolu dolu olmuş.

Sonra gecenin, sırlarının keşfedilmesini istemediği düşüncesiyle kendini avutmuş.

Rüyalar her zaman ilgi çeker... Kimileri bilinçaltının bir yansıması olduğunu iddia eder, kimileri daha gizemli bir anlam yükler rüyalara. İnsanın kendisine –bugününe ya da geleceğine– dair ipuçları taşıdığı da söylenir.

Bizim kültürümüzde de önemli bir yere sahiptir rüyalar. Hatta rüya anlatmanın, dinlemenin ve yorumlamanın –inanca bağlı olarak elbette – kuralları vardır. Örneğin; geçmişte kötü rüyalar akarsuya anlatılırmış. Suyun tüm kötülükleri alıp götüreceğine, sıkıntıları temizleyeceğine inanılırmış. Günümüzde ise akarsu yerine musluktan akan suya anlatılmaya başlanmış. Yine kötü rüyanın akan suyla birlikte akıp gideceği inancıyla... İster batıl ister bilimsel olsun rüyanın gizemi henüz tam olarak çözülemedi dersek pek de yanılmış olmayız herhalde.

Uruguaylı yazar Eduardo Galeano da tüm yaşamı boyunca karısının rüyalarını kaydetmiş ve bu rüyalar daha sonra bir öykü halinde Helena’nın Rüyaları başlığıyla yayınlanmış. Kitapta, Galeano’nun diğer eserlerinden metinlerin yanı sıra yenileri de yer alıyor. Isidro Ferrer’in görselleri ise metinlerin gizemine, simgeselliğine uyum sağlayarak, kitaba görsel bir boyut kazandırıyor.

İlk başta anlamak zor gelebilir, ama metinlerin içine girdikçe, anlamlandırmaya çalıştıkça okur olarak siz de Galeano’nun yarattığı bu, gerçeklikten asla kopmayan rüya aleminin içine dalıyorsunuz. 
 
Her yaştan okur için önerilen bu kitap, kanımca, okuma alışkanlığını edinmiş, genç okurların daha çok ilgisini çekecektir.
 
Helena'nın Rüyaları kısa bir süre önce Delidolu tarafından yayımlandı.

Karım Helena, her sabah kahvaltı vaktinde, gece gördüğü inanılmaz rüyaları anlatarak beni küçük düşürür.

Sanki geceleri sinemaya gider ve her seferinde yeni bir rüya onu beklemektedir.

O, rüyalarını anlatırken ben sessizce kahvemi yudumlarım.

Doğru olan sesimi kesmemdir [....]

Tülin Sadıkoğlu



 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder