Günlerden
pazarmış gibi bembeyaz giyinip hiç ses çıkarmadan arka bahçeye inmiş ve gecenin
sırlarını keşfetmek üzere bir köşeye kurulmuş. Tucumán gecesinin sırlarını... [....]
Geceyi
keşfedeceği o gece boyunca Helena gözlerini kırpmadan gökyüzüne bakmış. Sırtı
ağrımış, gözleri acımış, gözkapakları ağırlaşmış ama vazgeçmeden bakmayı
sürdürmüş. Bakmış da bakmış, bakmaya devam etmiş ama ne gökyüzü değişmiş, ne de
yıldızlar yerlerinden kıpırdamışlar.
Günün
ilk ışıklarıyla uyanmış Helena ve gözleri dolu dolu olmuş.
Sonra
gecenin, sırlarının keşfedilmesini istemediği düşüncesiyle kendini avutmuş.
Rüyalar her zaman ilgi çeker... Kimileri bilinçaltının
bir yansıması olduğunu iddia eder, kimileri daha gizemli bir anlam yükler
rüyalara. İnsanın kendisine –bugününe ya da geleceğine– dair ipuçları taşıdığı
da söylenir.
Bizim kültürümüzde de önemli bir yere sahiptir rüyalar.
Hatta rüya anlatmanın, dinlemenin ve yorumlamanın –inanca
bağlı olarak elbette – kuralları vardır. Örneğin; geçmişte kötü rüyalar akarsuya
anlatılırmış. Suyun tüm kötülükleri alıp götüreceğine, sıkıntıları
temizleyeceğine inanılırmış. Günümüzde ise akarsu yerine musluktan akan suya
anlatılmaya başlanmış. Yine kötü rüyanın akan suyla birlikte akıp gideceği
inancıyla... İster batıl ister bilimsel olsun rüyanın gizemi henüz tam olarak
çözülemedi dersek pek de yanılmış olmayız herhalde.
Uruguaylı yazar Eduardo
Galeano da tüm yaşamı boyunca karısının rüyalarını kaydetmiş ve bu rüyalar
daha sonra bir öykü halinde Helena’nın
Rüyaları başlığıyla yayınlanmış. Kitapta, Galeano’nun diğer eserlerinden
metinlerin yanı sıra yenileri de yer alıyor. Isidro Ferrer’in görselleri ise metinlerin gizemine, simgeselliğine
uyum sağlayarak, kitaba görsel bir boyut kazandırıyor.
İlk başta anlamak zor gelebilir, ama metinlerin içine
girdikçe, anlamlandırmaya çalıştıkça okur olarak siz de Galeano’nun yarattığı
bu, gerçeklikten asla kopmayan rüya aleminin içine dalıyorsunuz.
Her
yaştan okur için önerilen bu kitap, kanımca, okuma alışkanlığını edinmiş, genç
okurların daha çok ilgisini çekecektir.
Helena'nın Rüyaları kısa bir süre önce Delidolu tarafından yayımlandı.
Karım
Helena, her sabah kahvaltı vaktinde, gece gördüğü inanılmaz rüyaları anlatarak
beni küçük düşürür.
Sanki
geceleri sinemaya gider ve her seferinde yeni bir rüya onu beklemektedir.
O,
rüyalarını anlatırken ben sessizce kahvemi yudumlarım.
Doğru
olan sesimi kesmemdir [....]
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder