Mario, ünlü olmadan önce sahneye çıkacağı tiyatroların
önünde durmakta, insanları kukla oyununa davet etmektedir. Ufacık, bir deri bir kemik
haliyle ve üstünden dökülen eskimiş giysilerle insanlar onun iyi bir oyun
sunamayacağını düşünmektedirler. Ancak oyuna giden çok az kişi de bundan dolayı
asla pişmaz olmaz; çünkü Mario gerçekten de çok iyi bir anlatıcıdır.
Boş salonlara gösteri yaptıktan sonra kuklalarına
üzüntüyle bakar Mario; kimi zaman da onlardan özür diler. Ama olağanüstü güzel
kuklaların bunu dert ettiği yoktur. Onlar Mario ile birlikte olmaktan
mutludurlar.
Yıllarca ülkeyi dolaşan, saçları azalıp beyazlayan
Mario umudunu hiç yitirmeden her yıl yeni bir oyun sahneler. Bir gün “Prens ve
Zavallı Köylü Kızı” adında bir masalla ülke çapında ünlü olur. Artık biletler
haftalar öncesinden tükenmekte, tiyatro dolup taşmaktadır. Mario da hem
alkışlarn, hem de kazandığı paranın tadını çıkarmaya başlar. Hatta gittikçe
azalan saçını bir perukla saklar. Kuklalar onun peruklu hali karşısında dehşete
kapılırlar.
Gelelim oyuna... Bir kralın, kraliçenin, prensin,
soytarının ve üvey annesinin fena halde mutsuz ettiği bir köylü kızın yer
aldığı masalda, hemen hemen herkesin tahmin edeceği üzere, prens ve köylü kızın
aşkı anlatılmakta. Kitabı okumaya devam ettikçe, bir yandan, bu oyundaki klişelere, kalıplaşmış tiplere
itiraz ederken bir yandan da salonların dolup taşmasına neden olan masal bu muymuş der ve öykünün
sonrasını merak ederken ne oldu dersiniz! Kuklalar da benimle aynı fikirdeymiş
meğer. Okuyunca rahatladım doğrusu... Kral Birşeyyapmaz’ı oynayan kukla dışında
hepsi farklı bir rol oynamak, farklı şeyler yapmak istemektedir. Aralarında bir
tartışma yaşanır ve sonunda kralı oynayan kukla hariç hepsi makasla iplerini
keserek özgür kuklalar olmaya karar verir. Mario’ya olanları anlatmak ise Birşeyyapmaz’a
düşer. Yine de tek başına oynamayı teklif ettiğinde Mario, tek başına, onun
ancak bir salatalık kadar heyecan verici olacağını söyler. Bunun üzerine “bir
makasla krallığını geri almaya” ve Mario’ya yardım etmeye karar verir,
Birşeyyapmaz. İplerinden kurtulan tüm kuklalar toplanıp Mario’nun yanına
giderler. Onları gören Mario ise... Merak ettiyseniz, devamını
okumalısınız!
Rafik Schami’nin yazdığı, A.M. Eisen’in resimlediği,
Emrah Cilasun’un Türkçeleştirdiği Mario Usta’nın Yaramaz Kuklaları, Kırmızı
Kedi Yayınları tarafından yayımlandı. Yayınevi bir yaş grubu belirtmemiş. Ancak bize
göre 8 yaş ve üstü okurlar kitabı rahatlıkla okuyabilirler.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder