22 Aralık 2014 Pazartesi

Dokuz Korkusuz Kafadar

Bir zamanlar çok da uzak olmayan bir yerde Nilüfer adında bir diyar varmış. Ürkütücü bir ormanın hemen yanı başındaymış bu diyar. Ormanın gerisinde ise karlı bir dağ, bulutlara kadar yükseliyormuş.

Bu diyardaki insanlar neşe ve mutluluk içinde yaşarlarmış. Büyükler her şeyi keyifle yaptıkları için çocuklar da onları taklit etmek için yarışırlarmış. Ancak bir gün Nilüfer'deki çocuklar üçer beşer, beşer on beşer kaybolmaya başlamış. Anne babalar, geriye kalan dokuz çocuğu korumak için onları bir kuleye saklamışlar ve kaybolan çocukları nasıl bulacaklarını düşünmeye başlamışlar. Kuledeki çocuklar ise beklemekle yetinmeyip kaybolan arkadaşlarını aramak üzere kuleden inmenin bir yolunu bulmuşlar, evlerine gidip giyinmişler, çantalarını hazırlamışlar ve yola çıkmışlar. Dokuz korkusuz kafadar, yani: Marangozun oğlu Furkan, şarkıcının oğlu Güntekin, terzinin oğlu Onur, dansçının kızı Rabia, berberin oğlu İlhan, ressamın oğlu Kerem, aşçının oğlu Hüseyin, kemancının oğlu Taha ve hemşirenin kızı İnci.

Bu dokuz kafadar arkadaşlarını ararken pek çok kişiyle karşılaşacak ve her biri ayrı ayrı becerilerini kullanarak bu insanların hayatlarını düzeltecek, güzelleştireceklerdir. Arkadaşlarına ne olduğunu merak ediyorsunuz, elbette. Sonunda onları bulurlar bulmasına da...

Dokuz Korkusuz Kafadar, Nilüfer Belediyesi'nin "Kitap İyi Gelir" projesi kapsamında gerçekleştirilen bir proje. Projenin amacı tanıtım bülteninde anlatıldığı üzere, "Hastanelerin klinik bölümlerinde uzun süre tedavi gören çocukların yaşadıkları zorlu sürecin üstesinden gelmelerine kitaplar aracılığıyla destek olmak." Proje, Nilüfer Belediye Kütüphaneleri'nin girişimiyle; Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bölümü ve Bursa Lösemili Çocuklara Yardım Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilmiş.

Yazar Sara Şahinkanat, "Hikâye Kurma ve Geliştirme" oturumlarında, dokuz çocukla birlikte Dokuz Korkusuz Kafadar başlıklı bu hikâyeyi oluşturmuş ve Deniz Üçbaşaran da kitabı resimlemiş. Dokuz korkusuz kafadar ise: Furkan İnci, Güntekin Uslu, Onur Çam, İlhan Özdemir, Rabia İrem Şimşek, Kerem Çetinkaya, Taha Öndeş, Hüseyin Şeker, İnci Buğlem Akşeker.

Güzel bir öykü okumanın yanı sıra insana gerçekten de "iyi" gelen, "iyi" hissettiren böylesine bir projenin gerçekleştirilmiş olmasından dolayı mutlu oluyorsunuz. Öyküdeki çocuklar karşılaştıkları hiçbir sorun karşısında yılgınlığa kapılmıyor ve her biri kendi becerisini kullanarak sorunlara çözüm buluyorlar. Böylece hem diğerleri hem de kendileri mutlu oluyor. Kitabı okuduktan sonra benim de içim umutla doldu, diyebilirim. İstenirse her güçlüğün aşılabileceğini hatırlatan Sara Şahinkanat'a ve muhteşem dokuz kafadara, bu projeyi gerçekleştiren Nilüfer Belediyesi'ne, insanı resimleriyle büyüleyen Deniz Üçbaşaran'a kendi adıma teşekkür etmek isterim. Bu vesileyle Nilüfer Belediyesi'nden sevgili Zeyneb Terzioğlu'nu ve Dilber Koç'u da sevgiyle anıyorum. 

Tülin Sadıkoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder