24 Aralık 2014 Çarşamba

Güneşi Kıskandıran Kız

Tuna Kiremitçi, ilk çocuk kitabı Güneşi Kıskandıran Kız’ı anlatmaya bir zamanlar diye başlıyor.  Kiremitçi böylece bize bir masal anlatmayı vaat ediyor. Tüm masallarda olduğu gibi bu masalın hangi zamanlarda geçtiğini bilmiyoruz. Kiremitçi masal kahramanı Sumru’yu bukle bukle dökülen sarı saçlarıyla tasvir ederken bir diğer masal kahramanı Rapunzel geliyor aklımıza ve benzerliğin bu kadarla sınırlı kalmasını istiyor daha da merak ediyoruz olacakları.

Sumru, gökyüzünde zenginlik ve refahın simgesi sayılan altın sarısı topu gördüğünü hiç hatırlamıyordu; çünkü güneş kendini en son Sumru iki yaşındayken göstermiş bir daha da gözükmemişti. Ardından göğü karanlık bulutlar kaplamıştı. Yolunda gitmeyen bir şeyler vardı; ama neydi? Sumru'nun köyünde tıpkı Gabriel Garcia Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık’taki Macondo’sunda olduğu gibi yıllardır dinmeyen bir yağmur yağıyordu. Köy halkı Sumru gibi güneşe yani umuda, hayata hasretti.

Kara bulutların dağılmamasının sebebini bulamayan köy halkı çareyi cavı avı başlatmakta buldu. Buna kendi aralarında sıra dışı hayat sürenlerin -aslında köyün rengi sayılması gerekenlerin- sebep olduğunu düşündüler. Hayvanlarla iletişimi olduğu için ilk şüpheli ihtiyar Nurettin'di. Canını zor kurtarıp köyden kaçtı. Sonra sıra cüceye geldi, ardından sihirbaza, sonra müzisyene ve en son da cambaza... Hepsi köyü terk etmek zorunda kaldı.

Tüm bunlara rağmen güneş kendini göstermedi. Köy de sıkıcı bir yere dönüştü. Köy halkı hurafelerden sonuç elde edemeyince akıl ve bilimle bir sonuca ulaşmaya çalıştılar. Bir çözüm bulmak için uğraşıp durdular ama dertlerine çözüm bilim yoluyla da bulunacak gibi değildi
.
Burada devreye her masal kahramanı gibi korunaklı hayatından uzaklaşması, sınanması ve çaba göstermesi gereken Sumru girer. Sumru, arkadaşı Emre ile güneşi bulmak için yola çıkar. Hedefleri hep doğuya giderek güneşe ulaşmaktır. Onlara anlatılan masallar dışında bir şey bilmeden ormanın içinde umut arayışları başlar. Sumru köyden çıkar çıkmaz da güneş kendini gösterir. Acaba güneşin Sumru ile bir derdi mi vardır?
Sumru'nun yolculuğunda rüyaları kadar köyden kovulanlar da ona eşlik eder onlara. Adı ile tezat yerler, onları umutsuzluğa sevk eden tatsızlıklar yaşanır. Yaşadıklarının "saçma bir masal" gibi olduğunu kahramanın da dilinden dökülüverir. Sumru, muradına erecek mi peki? Bu sorunun yanıtını masalı okuyacaklara bırakalım.
 
Çocuk kitaplarından ya da masallardan illa ders çıkarılacak diye bir kaide yok elbet. Ancak Kiremitçi'nin anlattığı modern masal, yer yer fantastik öğelerin devreye girmesiyle kıskançlık, önyargı gibi konulara değiniyor. Bu mesajlar yer yer kendini fazlasıyla hissettiriyor.

Çocuk kitabının olmazsa olmazı resimlere gelince... Sumru'yu yazarın tasviriyle bukle saçlı bir kız beklerken çizimlerde düz saçlı bir kız görmek dışında metin-resim ilişkisi dengeli. Kırmızı Kedi Yayınları etiketi ile piyasaya çıkan Güneşi Kıskandıran Kız, Yazı karakteri ve konusu itibarı ile 8 yaş üstü çocuklara hitap ediyor.

Ebru Akkaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder