Geçen haftalarda Meksika'da düzenlenen, fellowship programı
davetlisi olarak gittiğim, FIL Uluslararası Guadalajara Kitap Fuarı (Freia
Internacional del Libro de Guadalajara) ile ilgili izlenimlerimi sizlere
aktarmak istiyorum.
Guadalajara Üniversitesi tarafından 28 yıldır
düzenlenen ve bir üniversite tarafından düzenlenen tek kitap fuarı olma özelliği
taşıyan FIL'in bu seneki teması çocuk ve gençlik edebiyatı olarak
belirlenmişti. Bu sebeple fellowship programındaki (dostluk ve çalışma grubu da
diyebiliriz) İspanyolca dışındaki anadillerde bağımsız yayıncılık yapan
yayınevlerinden seçilen 8 editörden biriydim. Diğer arkadaşlarım Yeni Zelanda,
Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Tayvan, İsveç ve Brezilya’dandı. Güzel bir
ekiptik. Grupta, çok satan kitaplar değil de edebiyat türünde kitaplar yayımlamayı tercih eden bir yayıncılık
anlayışı hâkimdi.
6 gün süren bu programda herkes ülkesindeki çocuk edebiyatı yayıncılığı ile ilgili bir sunum yaptı. 20 milyona yaklaşan çocuk ve genç nüfusumuz
herkes için dikkat çekiciydi. Bu ortak çalışmalarda ülkemize özgü olduğunu
düşündüğüm bazı konuların/sıkıntıların aslında evrensel olduğunu fark ettim.
1. “Bir hikâye/kitap yazdım ve çocuklar bayıldı,
yayınlatmak istiyorum,” diyen öğretmenler,
2. Kitapla ilgili yayınevine telefon açıp şikâyette
bulunan öğretmen ve veliler,
3. Resim/metin uyarlama sorunları,
4. Bir kahveye 5 dolar verip alırken 10 dolarlık bir
kitabın pahalı bulunması gibi serzenişler hepimizin ortak paydasıydı.
Bununla birlikte İspanyolca ve Portekizce yayıncılık
yapan birçok yayınevi ile bir araya geldiğimizde bu yayıncıların kitapevlerinde
çocuk kitaplarına yer bulunamaması, çocuk kütüphanelerinin yeterli olmaması,
satış konusunda okullarla bağlantılı çalışmaları gibi sorunları dile getirdiğine
şahit oldum. Bizden farklı olarak Latin Amerika ülkelerinde devletin
yayınevlerinden edebiyat türündeki kitapları aldığı ve okullara/kütüphanelere
dağıttığı bilgisini de paylaştılar.
Ibero-America diye adlandırdıkları İspanyolca ve
Portekizce konuşulan ülkelerdeki çocuk ve gençlik edebiyatını teşvik etmek
amacıyla 2005’ten beri La Fundación SM tarafından bir ödül veriliyor. Yine
Ibero-Americalı illüstratörleri tanıtmak amacıyla bir katalog yayımlanıyor. (Katalogun
tasarımı da bir o kadar dikkat çekici.) Kataloga seçilen illüstrasyonlar Bologna’daki
gibi fuar süresince bir salonda sergilendi. Artistik diyebileceğimiz çok sayıda
kitap vardı.
Yılda 5 kitap yayınlayan yayınevleri çoğunluktaydı.
Latin Amerika ülkeleri arasında çocuk yayıncılığında Arjantin öncülük
yapıyor. Liste Kolombiya, Meksika ve İspanya olarak devam ediyor. Çeviri
kitaplar konusunda Brezilya’nın yüzdesi oldukça yüksek; hak alım-satımı için
kitapları hem Portekizce hem de İspanyolca yayımlıyorlar. Grafik/çizgi roman
üretiminde Meksika öncülük ediyor. Meksika’da okuma oranı düşük olduğu halde bu
türe ilgi oldukça yoğun. Elektronik yayıncılık ve e-kitap oranı Latin
Amerika ülkelerinin üretiminde oldukça düşük bir yüzdeye sahip. Çocuk
kitaplarının telif satışı ile ilgilenen fazla sayıda ajans olmamakla birlikte ajans
sayısının gün geçtikçe arttığı söylendi.
Guadalajara Kitap Fuarı, tıpkı İstanbul Kitap Fuarı
gibi 10 gün süren hem halka hem de ajanslara açık bir fuar. Fuarda çocuk
yayıncıları için değil çocuklar için ayrı bir salon tahsis edilmişti. Burada
sadece kitaplar değil çocuklar için hazırlanmış birçok etkinlik, okuma alanı ve
bir konser salonu vardı. Merak edenler izleyebilir:
Fuardayken ÇGYD’nin düzenleyeceği 2018 IBBY Kongresi
için Gülçin Alpöge’den aldığım tanıtım broşürlerini görüştüğüm yayıncı ve
ajanslarla paylaştım. Herkesin
kongre bahanesi ile İstanbul’a gelmeye çok istekli olduğunu söylemeden
edemeyeceğim.
Ebru Akkaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder