Çin’in bir köyünde, bir İngiliz tarafından kurulan
fabrikada üretilmiştir bu plastik ördekler. Anne ördek de köyde yaşayan Bay
Hou’ya aittir. Fabrikanın sahibi İngiliz, birkaç günlüğüne Bizim Ördek’e ve
yavrularına el koyması karşılığında ona ve tüm ailesine fabrikada iş vermiştir.
Bay Hou da “Er ya da geç, yeniden buluşacağız canım,” diyerek ayrılmıştır
ördeğinden.
Yük gemisinde okyanusa dökülen binlerce plastik ördek, okyanustaki akıntılarla
birlikte sürüklenmeye başlar. Bu yolculuk tam tamına 15 yıl, 5 ay sürecek ve
tüm dünyanın ilgisini üzerine toplayacaktır.
Fabrika sahibi olan Bay Pleir, tüm ördeklerin bulunup
geri getirilmesini, gerekirse ördekleri bulan kişilerden satın alınmasını ister.
Bu arada ördeklerin okyanustaki akıntılara göre yol almasının açık deniz
akıntılarının gözlemlenmesi açısından bir fırsat olabileceği ortaya çıkar. İki
okyanusbilimci Lindsey ve Pol, bu fırsatı değerlendirirler. Ancak çalıştıkları Deniz
Bilimi Enstitüsü’nün bu çalışmaya sponsor
bulması gerekmektedir. Enstitü müdürünün bulduğu kişi bir sürpriz olur: Fabrika
sahibi İngiliz Bay Pleir. Sponsor olmayı kabul eden Bay Pleir’in bunun karşılığında tek
istediği bulunan her bir ördekçiğin kendisini teslim edilmesidir. Böylelikle bu
ördekleri yüksek bir fiyata satabilecek ve sigortadan aldığının üzerine ayrıca
para kazanmış olacaktır. Bir de basına bu çalışmanın çevre yararına yapıldığı
söylenecektir. Ancak Pleir’in amacı yalnızca para kazanmak ve reklamını yapmak
değildir. Üzerini örtmeye çalıştığı, ortaya çıkmasını istemediği çok daha gizli
bir sırrı vardır.
Bizim Ördek, bir şekilde on yavrusundan ayrı kalmıştır ama
beraberinde binlerce plastik ördek vardır ve hepsi onu izlemektedir. Birlikte
yapacakları yolculukta bir süre şeye tanık olacaklar ve pek çok serüven
yaşayacaklardır. Çaresiz kaldığında diğer hayvanlardan destek görecek ve zor
durumda olduğunu gördüğü hayvanlara ve insanlara da o yardım edecektir.
Bizim Ördek’in yolu Endonezya, Basra Körfezi, Somali,
Madagaskar, Güney Kutbu ve daha başka yerlere düşecek ve burada savaşa,
yoksulluğa, çevre sorunlarına, insanların açgözlülüğünün ve kimi zaman da
acımasızlığının yol açtığı yıkımlara tanıklık edecektir.
Vassilis
Papatheodorou’nun gerçek bir olaydan esinlenerek
yazdığı, Petros Bouloumpasis’in
resimlediği ve Fulya Koçak’ın Türkçeleştirdiği Bir Pekin Ördeğinin Tam 15 Yıl 5 Ay Süren Yolculuğu, Kelime Yayınları tarafından
yayımlanıyor. Yazar, anne ördek aracılığıyla dünyadaki pek çok soruna
değiniyor, böylelikle okurların dikkatini bu sorunlara çekmiş oluyor.
Kitabı dokuz yaş ve üstü okurlar için önerebiliriz.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder