Hikâyenin baş kahramanlarından Deniz sekiz yaşında,
Almanca ve Türkçeyi çok iyi konuşan, iyi bir kitap okuru olan, geveze, çok soru
soran dünya tatlısı bir çocuk. Diğer kahramanımız Meraklı ise küçücük bir su
kaplumbağası. İkisinin yanı sıra kedi Bay Cimbil, Deniz’in ailesi, yakınları, yani
Ayşe ile Kaptan, Beter Amca ile karısı, onların çocukları Lâl ve arkadaşları
da var.
Deniz’i çok seven ve onun da çok sevdiği pek çok kişi vardır
ama annesi yoktur ne yazık ki... Artık yanında değilse de annesinin
söylediklerinin çoğu, onun duru sesiyle birlikte, hatırındadır Deniz’in:
“Unutma,”
demişti sevgili oğluna,
“En
büyük mutluluk bu dünyada,
Yaşamak
sevgi ve barışla.”
Küçük su kaplumbağası ise babasından Deniz’e karne
armağıdır. Babası ona kaplumbağayı verirken bir uyarıda bulunmuştur:
“Bu
kaplumbağa senin.
Beslenmesi
de temizliği de
Tümüyle
senin işin.
Unutma
ki o bir canlı, yok bizden pek farkı,
İhmal
edersek bakımın
Ve
yanarsa canı
Yazık
olur sonra.”
Deniz, kaplumbağanın bakımı için gerekli bilgiyi
nerede edineceğini düşünmeye koyulur, ama babası çoktan hazırlamıştır gereken
her şeyi. Üstelik bir sürpriz daha yapar babası ve dişi bir kaplumbağa alır.
Onun adını da Sevgi koyar, Deniz.
Okullar kapanınca hep birlikte Ada’ya giderler.
Böylelikle Deniz’in ada günleri başlar. Ancak tatil Ada’yla sınırlı kalmayacaktır.
Önce Kars’a, sonra da başka ülkelere doğru seyahatler yapacaktır, Deniz. Kimi
zaman güzel şeyler görecek, mutlu olacak; kimi zaman da gördükleri ona üzüntü
verecektir.
Hikâyenin sonunda üzücü bir olay daha yaşanacaktır,
ama yazarın dediği gibi:
Karşılamak
gerekiyor hepsini, cesaretle
Sevinçle
keder yaşanıyor iç içe.
Ayşe
Sarısayın’ın çocuklar için yazdığı Kedimin Adı Çamur ve Köpeğimin
Adı Erik’in ardından Kaplumbağamın
Adı Meraklı da Can Çocuk Yayınları’ndan
çıktı. Yasemin Ezberci’nin
resimlediği ,şiir biçiminde yazılmış bu kitap, sekiz yaş ve üstü çocuklar için öneriliyor.
Sevgili Ayşe Sarısayın, şiirin içine doğup şiirle,
edebiyatla büyümüş. Öykülerindeki duyarlılıkta, anlatımındaki durulukta, bir
öyküye kocaman bir dünya sığdırabilmesinde, az şey söyleyerek çok şey
anlatmasında bunun bir etkisi olduğunu söylersek yanılmış olmayız sanırım.
Ayşe Sarısayın, yaşama dair her şeyi, iyiyi ve güzeli,
neşeyi ve hüznü hakkını vererek yaşamayı; içinde yaşadığımız dünyayı tüm
canlılarıyla birlikte sevmeyi anlatıyor okurlarına. Bu çok özel yazarın çocuklar
için yazması büyük bir şans.
Tülin Sadıkoğlu
Kitaptan
bir alıntı:
Herkes benzemez birbirine,
Çeşit çeşittir insanlar,
Yakın ya da uzak hissettiklerimiz var.
Hor görmemek gerekir bize benzemeyenleri,
Hoşgörü ve anlayış hayatın erdemleri.
Tamamen aynı olsaydı tüm canlılar.
İkizlere bile bakarsan dikkatlice,
Görürsün hemen,
Tıpatıp benzemediklerini birbirlerine.
Hayatın anlamıdır bu farklılıklar,
Beyazlar, karaderililer, sarı ırktan olanlar.
Hem görünüşleriyle hem de karakterleriyle
Gökkuşağının yedi rengi gibi
Bir mozaik oluşturuyorlar.
Çeşit çeşittir insanlar,
Yakın ya da uzak hissettiklerimiz var.
Hor görmemek gerekir bize benzemeyenleri,
Hoşgörü ve anlayış hayatın erdemleri.
Hem düşün bir kere,
Ne sıkıcı olurdu kim bilir,Tamamen aynı olsaydı tüm canlılar.
İkizlere bile bakarsan dikkatlice,
Görürsün hemen,
Tıpatıp benzemediklerini birbirlerine.
Hayatın anlamıdır bu farklılıklar,
Beyazlar, karaderililer, sarı ırktan olanlar.
Hem görünüşleriyle hem de karakterleriyle
Gökkuşağının yedi rengi gibi
Bir mozaik oluşturuyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder