26 Ekim 2015 Pazartesi

Benim Minik Kırmızı Balığım

Hem yazmak hem de çizmek yeteneği birleşmesinin sonucu ortaya çıkan resimli öykü kitaplarının okura verdiği haz bir başka oluyor. Yazarın hayalinde canlandırdıklarını ete kemiğe büründürmesi için kalemi/fırçayı/boyayı eline alması yeterli. Benim Minik Kırmızı Balığım bu iki yeteneği bünyesinde toplayan Ferit Avcı’nın yazıp resimlediği bir kitap.

Benim Minik Kırmızı Balığım’ın hikâyesini evin kedisinin ağzından dinliyoruz. Ev halkının bir üyesi olan bu kedicik eve gelen akvaryum balığını yeme derdinde değil. Hatta bir akşam babacığın elinde balıkla gelmesini heyecanla karşılıyor. 

Babacık bir gün elinde, torba içinde küçük, kırmızı bir balıkla geldi. Onu herkes çok sevdi, abicik de...

Sonra hep beraber balığı bir kavanoza koyuyorlar. Fakat ertesi sabah bir sürprizle karşılaşıyorlar. Minik kırmızı balık kavanoza sığmıyor. Bir çözüm olarak daha büyük bir kavanoza geçiriyorlar balığı. O da ne! Ertesi sabah yine aynı şey oluyor. 

Kavanozlar yetmeyince çareyi balığı küvete koymakla buluyorlar. Sonuç yine de değişmiyor. Sonunda kesin bir çözüm ile Minik adlı balıklarını rahat edeceği bir ortama götürüyorlar.

Her ne kadar el üstünde tutulup, iyi bakılacak olsak da doğal ortamdan uzaklaşmanın, ait olmadığın bir yerde varlığını sürdürmenin zorluğuna değiniyor kitap. Kendi doğasının gereği neyse onun önüne geçilemeyeceğini hatırlatıyor.


Benim Minik Kırmızı Balığım, 2007 Tudem Edebiyat Ödülleri Resimli Kitap Yarışması Mansiyon Ödülü’ne değer görülmüş bir kitap. Çizgilerin, renklerin sıcaklığı sayfalardan okura geçiyor. Ferit Avcı'nın resimli öykü kitabı Tudem Yayınları'nca yayımlandı. 

Ebru Akkaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder