Batu,
deniz kıyısındaki sakin bir kasabadan şehre taşınmıştır. Eski evini, denizi,
yeşil alanları ama en çok da arkadaşlarını özler. Taşındıklarının ertesi
günü kendini dışarı atar. Etraflarına bile bakmadan yürüyen insanlar arasında
Batu’nun dikkatini kıpkırmızı bir şey çeker. Bu, tıpkı kendisi gibi canı
sıkılan küçük, sevimli bir köpeğin kırmızı tasmasıdır. Tasmadaki madalyona göre
köpeğin adı Üzüm’dür ve görünüşe bakılırsa da etrafta onu arayan kimse yoktur.
Onu orada öylece bırakamayan Batu, Üzüm’le arkadaş olmaya karar verir.
Birlikte bütün gün oynarlar. Taşındıklarından bu yana Batu ilk kez
kendini bu kadar mutlu hissetmektedir. Üzüm de mutlu görünmektedir, ama akşam
olunca yüzünü asıp pencereden dışarı bakmaya başlar. Batu, onun da tıpkı
kendisi gibi eski evini özlediğini anlar. Ertesi sabah Üzüm’ün neşeli
havlamalarıyla uyanan Batu, bu sevimli köpekle birlikte ne oyunlar oynamaz ki: karın gıdıklamaca,
saklambaç, en sevdikleri oyun olan sevgi yumağı, bisküvi gömme...
Ama akşam olduğunda Üzüm, yine, üzgün üzgün pencereden dışarıya
bakmaya başlar. Böylece Batu ertesi gün işe koyulur ve Üzüm’ün sahibini bulmak
üzere her yere ilan asar. Bununla da yetinmez esnafa ve komşulara da sorar.
Bütün bu çabalarına karşın Üzüm’ü tanıyan kimse çıkmaz. Doğrusu Batu bundan
dolayı biraz da mutludur; çünkü Üzüm’ü çok sevmektedir ve sonsuza kadar
kendisiyle kalmasını istemektedir.
Birlikte
dolaşmaya çıktıkları bir sabah Üzüm birdenbire koşmaya başlar. Batu da onu
takip eder. Bir parka girerler; salıncakta, canı sıkkın gibi görünen bir kız
oturmaktadır. Batu içinden, “Yoksaa...” der, yoksa... Siz ne dersiniz? Üzüm,
sonunda, geceler boyunca özlediği sahibine kavuşmuş mudur? Batu, Üzüm’den
ayrılmak zorunda mı kalacak? Okuyunca göreceksiniz ki Üzüm’le Batu’nun dostluğu
bitmeyeceği gibi daha da çoğalacak.
Claire Freedman’ın
yazdığı bu sıcacık dostluk öyküsüne Kate
Hindley’in neşeli, renkli, hareketli ve eğlenceli çizimleri eşlik ediyor.
Öyküyle çizimlerin uyum içerisinde olduğu, birbirini destekleyerek
zenginleştirdiği Kayıp Köpek Üzüm’ü
çocuklar kadar büyükler de büyük bir keyifle okuyacaklar. Melike Hendek’in
Türkçeleştirdiği, Pearson Yayıncılık’ın
yayımladığı kitabı 5 yaş ve üstü çocuklar için önerebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder