Şehirlerin en önemli yerlerinden
birisi de çöplüklerdir. Çöplüklerin şehirler için sadece gerekli değil, niçin
bu kadar önemli olduğu hiç aklınıza geldi mi? Bir büyük şehir çöplüğünü
görünceye kadar bunu ben de bilmiyordum. Bir çöplük, bence bir şehir demektir.
Çöpçü
çavuşu Rüstem Çavuş, karısı ve biri kız, diğeri oğlan iki çocuğuyla mahallenin
en temiz, en güzel, en “gıcır gıcır” evinde oturur. Evleri öyle güzeldir ki
yalnızca karı-koca değil mahalleli de saatlerce, bu, bahçesinde türlü türlü çiçek
açan, pencerelerinde renk renk sakız sardunyanın, fesleğenin olduğu evi seyreder.
“Yerler, evler, insanlar vardır. Şöyle
bir bakarsan mutlulukla dolarsın.” Bu da öyle bir ev, öyle bir ailedir.
Rüstem
Çavuş ve diğerleri çöplükten ne çıkarsa çıksın aralarında paylaşırlar. Bir tek
şey hariç: Kalemler. Çöplükten çıkan bütün kalemler, çocukları okula gittiği
için Rüstem Çavuş’a verilir. Onun çocukları okuyacak, “büyük, iyi, bilgili adam olacak”tır.
Rüstem
Çavuş’un kızı Neriman ilkokul beşinci sınıftadır. Kalemleriyle de gurur duyar.
Okuldaki öğrencilerin her şeyi vardır belki, ama hiçbirinin bu kadar çeşitte
kalemi yoktur. İçin için kalemleriyle övünse de kalemlerini okula götürüp
arkadaşlarına gösteremez Rüstem Çavuş’un kızı Neriman; çünkü arkadaşları bu
kadar kalemi nereden bulduğunu soracak olsa onlara, “Çöpçübaşı” babasının bunları çöplerin
arasından topladığını söyleyemeyecektir. O yüzden başka bir yol bulur; bu
kalemleri aslında varolmayan, kendisinin uydurduğu, "dayısının oğlu Erol Abi"nin
getirdiğini söyleyecektir. Böylece kalemlerini istediği kadar ve gururla
sergileyebilecektir.
Neriman’ın
tahmin ettiği gibi çocuklar kalemlerin çeşitliliğine ve bu kadar çok oluşuna
hayran kalmıştır. Başına üşüşürler kalemlerin; Erol Abi’nin dükkânına gidip
onlar da bu kalemlerden alacaktır. Bunun üzerine Neriman kalemleri
arkadaşlarına dağıtmaya başlar.
Neriman
çok mutludur; ama bir gün, “o kısa boylu,
o bakkalın şaşı oğlu Zühtü var ya, o mendebur, o sümüklü burun var ya, işte o”her
şeyi bozacaktır. Öğretmenine gidip yeminler ederek Neriman’ın onun kalemini
çaldığını söyleyecektir. Neriman ise babasının kalemleri çöplükten toplayıp
getirdiğini söylemektense yalanını sürdürmeyi tercih edecektir. Böylece bu
güzel ailenin mutluluğuna gölge düşecektir...
Büyük,
usta yazar Yaşar Kemal, yazdıklarıyla çoğu zaman ülkenin, insanlığın, doğanın
gerçeklerini olanca hüznüyle okurlarına gösterir. Bu öyküsünde de öyle...
Kitapta
yer alan bilgiye göre “Kalemler”, Yaşar Kemal’in Sarı Sıcak adlı kitabından alınmış. Ayrıca kesme işareti, inceltme
işareti kullanmayan Yaşar Kemal’in, çocuklar ve gençler için hazırlanan
kitaplarında da -"Kitaplar" başlıklı öyküsünde olduğu gibi- imlasına sadık kalındığı bilgisi aktarılmış.
Yaşar Kemal’in yazdığı, Sedat Girgin'in resimlediği Kalemler başlıklı öykü, Yapı Kredi Yayınları’ndan yayımlanıyor.
Kitap, 10 yaş ve üstü okurlar için öneriliyor.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder