Felix,
komadan çıktığında “mutlu insan” anlamına gelen adını “Farklı” olarak
değiştirecektir; çünkü kendisi ve etrafındaki her şey artık
farklıdır.
On bir yaşındaki Felix, geçirdiği kaza sonucu komaya
girer. Söz konusu kaza da “ancak filmlerde olabilir” diyebileceğimiz türden bir
kazadır...
O gün okuldan hasta olduğu gerekçesiyle izin alır Felix; ancak gelip onu alması için anne-babasının haberdar edilmesi yerine, açık havanın kendisine iyi
geleceğini de belirterek, eve yürüyerek gideceğini söyler. Eve
vardığında, önce, babasının doğum günü için sürpriz olarak hazırladığı ve evin
çatısına asmaya çalıştığı 11 rakamının bir tanesi düşerek Felix’in şakağına
çarpar. Ardından, o sırada garaja girmekte olan annesi, aniden ortaya çıkan
Felix’e arabasıyla çarpar ve çocuk evin duvarına doğru fırlar. Bu kazanın ardından Felix
263 gün, yani neredeyse dokuz ay, komada kalır ve uyandığında bambaşka biridir
artık.
Koma öncesi hayatına dair hiçbir şey anımsamayan Farklı’daki
değişimler bununla kalmaz. Hafızasını yitirse de Farklı’da yeni başka şeyler
vardır. Örneğin; insanların aurasını görmeye
başlar; eskiden ortalama bir öğrenci olduğu matematik dersinde artık çok
başarılıdır ve insanların içini, kalbini görmesini sağlayan mistik
diyebileceğimiz bazı güçler edinmiştir. Bir arkadaşını koklayarak ona
hasta olduğunu söyler, mesela... Bu yeni özellikleri, insanların ondan uzaklaşmasına yol
açar. Eski uysal, herkesle anlaşan çocuk gitmiş, yerine ne istiyorsa onu yapan, soğukkanlı ve sakin biri gelmiştir.
Farklı’nın bu yeni haline alışmak ne ailesi, ne
arkadaşları ne de arkadaşları için kolaydır. Herkes kendince anlayış göstermeye
çalışır, ancak Farklı’nın davranışları, tepkileri onları huzursuz eder. Ancak
bu, yalnızca, Farklı’nın tuhaf davranması ya da alışık oldukları kişi olmamasından
kaynaklanmaz. Annesinin baskıcı ve pek de esnek olmayan tutumu; hem annenin
hem de babanın kazadaki rollerinden dolayı kendilerini suçlu hissetmeleri,
bundan dolayı ne yapacaklarını bilememeleri ve tüm bu olayların ilişkilerine
yansıması; Farklı’nın eve tek başına gitmesine izin veren sınıf öğretmeninin kendini sorumlu hissetmesi;
kazadan önce özel matematik dersi aldığı Eckhard Stack'ın başına gelenler; kazadan önceki arkadaşları
siyah aura’lı Nisse ile Ben’in Farklı ile olan gergin ilişkileri ve saklanan
bir sır... Tam kazadan önce, düşünceli bir halde, okuldan eve dönmekte olan
Felix’in kafasında acaba neler vardı, ne yapmayı planlıyordu?
"Farklı", gerçekten de alışılmadık bir gençlik romanı. Öncelikle içerdiği, gönderme yaptığı edebi türlerle sizi sürekli şaşırtıyor. Şöyle ki: Felix kaza sonucu hafızasını kaybederek Farklı’ya dönüştüğünde, etrafındaki insanların da kendi düşüncelerini, davranışlarını nasıl sorguladığını gördüğünüzde elinizdeki kitabın bir çocuğun ailesiyle, arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle ve bizatihi kendisiyle olan ilişkisini -ağırlıklı olarak- psikolojik açıdan irdeleyen bir kitap olduğunu düşünüyorsunuz. Ancak Farklı’nın birtakım özel güçlere sahip olduğunu fark ettiğinizde, hele bir de Erler Çukuru’ndaki Denizkızı olay örgüsüne dahil olunca romanın fantastik bir hale bürüneceğini düşünmeye başlıyorsunuz. Ancak ortada çözülmesi gereken bir sır, işlenmiş bir suç vardır ve roman ilerledikçe aslında her şeyin bununla bağlantılı olduğunu da anlıyorsunuz. Böylelikle romanın gidişatı bir kez daha değişiyor. Doğrusu, ben romanın bu şaşırtıcılığından çok keyif aldım. Yazarın, romanı ustalıkla kurgulamasında bunun büyük payı var elbette. Ancak "Farklı"yı özel kılan yalnızca bunlar değil. Hatırlamak, unutmak, büyüme sürecinin hem çocuk hem anne-baba açısından zorlukları, suçluluk duygusunun getirdikleri, insanlar arası ilişkilerin karmaşıklığı, zayıflıklarımızla nasıl başa çıktığımız ve insan olmanın getirdiği daha pek çok duyguyu, yaşantıyı aktarması, bunu yaparken de pedagojiden ziyade edebiyatı ön planda tutmasıyla, “Farklı”, gençlik romanları arasında öne çıkarak, özel kitaplar arasında yerini alıyor bana kalırsa.
"Farklı", gerçekten de alışılmadık bir gençlik romanı. Öncelikle içerdiği, gönderme yaptığı edebi türlerle sizi sürekli şaşırtıyor. Şöyle ki: Felix kaza sonucu hafızasını kaybederek Farklı’ya dönüştüğünde, etrafındaki insanların da kendi düşüncelerini, davranışlarını nasıl sorguladığını gördüğünüzde elinizdeki kitabın bir çocuğun ailesiyle, arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle ve bizatihi kendisiyle olan ilişkisini -ağırlıklı olarak- psikolojik açıdan irdeleyen bir kitap olduğunu düşünüyorsunuz. Ancak Farklı’nın birtakım özel güçlere sahip olduğunu fark ettiğinizde, hele bir de Erler Çukuru’ndaki Denizkızı olay örgüsüne dahil olunca romanın fantastik bir hale bürüneceğini düşünmeye başlıyorsunuz. Ancak ortada çözülmesi gereken bir sır, işlenmiş bir suç vardır ve roman ilerledikçe aslında her şeyin bununla bağlantılı olduğunu da anlıyorsunuz. Böylelikle romanın gidişatı bir kez daha değişiyor. Doğrusu, ben romanın bu şaşırtıcılığından çok keyif aldım. Yazarın, romanı ustalıkla kurgulamasında bunun büyük payı var elbette. Ancak "Farklı"yı özel kılan yalnızca bunlar değil. Hatırlamak, unutmak, büyüme sürecinin hem çocuk hem anne-baba açısından zorlukları, suçluluk duygusunun getirdikleri, insanlar arası ilişkilerin karmaşıklığı, zayıflıklarımızla nasıl başa çıktığımız ve insan olmanın getirdiği daha pek çok duyguyu, yaşantıyı aktarması, bunu yaparken de pedagojiden ziyade edebiyatı ön planda tutmasıyla, “Farklı”, gençlik romanları arasında öne çıkarak, özel kitaplar arasında yerini alıyor bana kalırsa.
Rico ve Oskar’ın da yazarı olan Andreas Steinhöfel’in yazdığı, Suzan Geridönmez’in çevirdiği Farklı, TUDEM tarafından yayımlanıyor. Kitap,
yayınevince 13-14-15 yaş grubu için öneriliyor.