9 Mayıs 2016 Pazartesi

En Sevdiğim Oyuncak

"En sevdiğim oyuncağı arıyorum dedim ağlamaklı. Hani kanat takıyordun, sonra şöyle vuvvv diye havalanıyordu ya onu arıyorum."




Adını bilmediğimiz anlatıcı aynı zamanda kitabın da kahramanı, tam yemek vakti en sevdiği oyuncağı kaydeder. Anne ve babası ısrarla ondan sofraya gelmesini ister. Hatta oyun oynamayı bırakmasını bile söylerler. Kahramanımızsa oyun oynamıyorum, oyuncağımı arıyorum diye sofraya gelmeyi reddedince annesi de onunla aramaya başlar en sevdiği oyuncağı.

Kahramanımız bir türlü oyuncağın adını hatırlayamaz. Ama onunla nasıl oyunlar oynadığını söyleyerek tarif etmekle çalışır oyuncağı. Her defasında da annesi oyuncağını bulduğunu düşünür ama hayır, bulamamıştır. 

Derken aramaya babası da katılır, üçü kahramanımızın oyuncağını bulamaz. Artık yavaş yavaş bulacaklarına dair ümidi keserler. Hem sofrada yemekler de soğumaya başlamıştır. Tam masaya oturduklarında kahramanımız oyuncağı ile göz göze gelir. Peki, sizce oyuncağı nedir?

Doğan Gündüz'ün yazdığı, Elif Yemenici'nin resimlediği En Sevdiğim Oyuncak evde geçen bir hikâye. Evdeki geleneksel ve kalıplaşmış rollerin yer değiştirdiği, annenin değil de babanın yemek yaptığı bu kısa öyküde yazar anlatılan ve tarif edilen şeylerin dinleyenin algısıyla nasıl şekillendiğini usul usul gösteriyor bizlere. Aynı zamanda insan beyninin ve hayal gücünün farklı işlediğini de fark ediyoruz söylediklerinden.

Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan En Sevdiğim Oyuncak, okul öncesi ve okuma yazmayı yeni öğrenen çoçuklar için uygun olabilecek bir kitap.

Ebru Akkaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder