Berk’in, mucitlere bazı eleştirileri var. Pek çok
buluş yapmıştır mucitler, ama hiç çalışmadan beş alınan ödevi ya da on kilo
yesen de hasta etmeyen dondurmayı bulan yoktur. Peki ya televizyonu icat eden
mucide ne demeli... Düğmesine basıp açmayı bulanlar kapatmayı da akıl etmiştir;
ama babası filmi kapattırıp Berk’i erkenden uyumaya yolladığında rüyada devam
eden filmi bulan olmamıştır.
Berk, ev içindeki sorunlara da çözümler üretir.
Örneğin; sürekli pırtlayan erkek kardeşi için ses geçirmeyen külot; babasının özellikle
misafirliğe giderken giymesi için ütülendikten bir saat sonra kot pantolona
dönüşen kumaş pantolon; tatile giderken boş, dönerken dolu olan bavulların
taşınmasını kolaylaştırmak için vakumlu bavul... Berk’in bu “icatlarını” duyan
anne-babası çok heyecanlanır ve oğullarının bir mucit olduğunu düşünerek onu
üstün zekâlılar okuluna götürmeye karar verirler.
Üstün zekâlılar okulunda bir zekâ testine girer, Berk.
Sonuçlar bir hafta sonra açıklanacaktır. Bu süre içinde de okulun müdürü Berk’ten
o güne kadar yapmadığı yepyeni bir icat yapmasını ister. Bu ödevden sonra Berk’in
evdeki yaşamı birdenbire değişir. Onu gün içerisinde pek çok kez bakkala
yollayan annesi alışverişini artık kendisi yapmaktadır. Babası ise onu teşvik
etmek için tuvalete bile defterle kalem koymuştur. Öte yandan küçük kardeşi Cem
ise Çin filmi izlemiyorsa sürekli sesler çıkartmakta ya da pırtlamaktadır.
Annesi, Berk’in böyle gürültü patırtı içerisinde mucit olamayacağına hayıflanırken
o anda oğlanın kafasında bir “icat şimşeği” çakar. Bir gramafon borusu, çeşit
çeşit elektronik eşya ve babasının elektronik turist çevirmeni ile bir “Cem
Çevirmeni” icat eder. Bu aleti Cem’in konuştuğu dile en yakın olan Çinceye
ayarlamıştır. Üstelik alet işe yarar gibi görünmektedir; çünkü Cem’in agularını,
bağırıp çağırmalarını Türkçeye çevirmektedir. Söyledikleri ilgisiz olsa da Berk’in
annesi ve babası oğullarının bir dahi olduğuna inanırlar. Konu komşu, okuldaki
arkadaşları ve öğretmenleri, Berk’in Uzakdoğu’da dayısı, hatta dayısıyla
birlikte gelen Çinliler...Berk’in buluşuna ilgi gösterirler. İşte tam bu
noktada işler çığırından çıkar. Ne mi olur? Kitabı okuyunca göreceksiniz.
Kaan
Elbingil’in yazdığı, Merve
Atılgan’ın resimlediği Berk Mucit
Oldu başlıklı resimli çocuk öyküsü kısa bir süre önce Günışığı Kitaplığı
tarafından yayımlandı. Kitap, 7 yaş ve üstü çocuklar için öneriliyor.
Yazar, çocuklar için yazdığı bu ilk kitabında, serbest
bırakıldığında çocukların hayalgücünün gerçekten de sınırı olmadığını
gösteriyor. Bunun yanı sıra, Kaan Elbingil’in kitabı, özellikle günümüzde öne
çıkan bir konuyu mizahi bir dille ele alması açısından ayrıca dikkat çekiyor: Çocuklarına
iyi bir gelecek sunmak isteyen ebeveynlerin, kimi zaman, çocuklarıyla ilgili
kurdukları hayallerin, hatta beklentilerinin sınırı olmayabiliyor. Bu kötü
değil elbette, ama ebeveynlerin kurdukları hayallerin çocukların istekleriyle,
yetenekleriyle buluşması özellikle çocuklar açısından çok önemli bana kalırsa. Beklentilerle
boğmadan, sorumluluklarla ezmeden çocukların kendileri olmalarına yardım etmek,
istek ve yeteneklerini teşvik etmek ama bunu ayakları yere sağlam basarak yapmak
bir ebeveynin çocuğuna verebileceği en değerli katkı olacaktır. Tam da bu
nedenle Berk Mucit Oldu hem
çocukların, hem de anne-babaların, keyif alarak ama bir yandan da kendilerini
sorgulayarak okuyabilecekleri bir kitap.
Tülin Sadıkoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder