27 Mart 2017 Pazartesi

Hayalperest Çocuk

Deniz sık sık renkli hayallere, oyunlara dalıp giderdi. O, halinden memnundu, ama annesi, babası ve öğretmeni, Deniz’in aklı beş karış havada, yavaş ve dikkatinin dağınık olduğunu düşünürlerdi. Aslında, bunu pek belli etmemeye çalışsalar da Deniz öyle düşündüklerini içten içe hissederdi. Üstelik buna çok üzülürdü.

Deniz, hayal dünyasında dolaşmayı çok sever. Neler olmaz ki... Dünyanın en uzun binasını yapar, örneğin; binanın en üst katından trambolinle Ay’a ulaşmaya çalışır ya da kirli havayı temizleyecek bir makine icat eder... Hayal kurmak kadar sevdiği bir başka şey de doğa, hayvanlar ama özellikle de kuşlardır. Hemen hemen her sabah, kuşlar için, pencerenin önüne ekmek ufalayıp bırakır; yağmurun altındaki salyangozları izler; güneşle oyunlar oynar; bir kuş tüyünü uzun uzun seyredebilir; yağmurun altında kollarını açarak durup damlaların koluna masaj yaparcasına inmesine izin verir; Adalar’da bitkin ve mutsuz görünen atlar adına üzülür. 

Kısacası etrafıyla çoğu insanın olmadığı kadar ilgili olmasının yanı sıra doğaya ve hayvanlara şefkatli yaklaşır, Deniz. Ancak onun bu halinden ne anne-babası ne de öğretmeni memnundur. Deniz ise hayal kurmanın kötü olduğuna inanmaz. Ona göre asıl yetişkinlerin durumu pek anlaşılır gibi değildir. Büyükler, “hiç hayal etmiyor gibi” dururlar, Deniz’e göre; üstelik onları düşünürken de görmez. “Devamlı bir yerlere yetişmeye çalıştıklarını, sürekli konuşuyor olduklarını” gözlemler. Yaşadıkları semtte kornalar hiç susmaz, daracık sokakta hızla giden arabalar yüzünden sokakta top oynayamaz. Eskiden böyle olmadığını da bilir, Deniz. O yüzden de tuhaf olanın kendisi değil, büyükler olduğunu düşünür ve büyüyünce annesi ve babası gibi olmak istemez.

Bir gün Deniz radyoda kuşlarla ilgili bir haber duyar. Bu habere göre kuşlar şehirlerde yiyecek ve su bulamamakta ve ilaçlamadan dolayı topraktan da beslenememektedir. Ağaçların yerini binalar aldığı için de kentleri terk etmektedirler. Bununla kalmaz; kuşların nesli tükenmektedir. Deniz, duydukları karşısında dünyası başına yıkılır. Hemen neler yapabileceğini düşünmeye başlar. Düşündükçe aklına pek çok fikir üşüşür... Deniz’in doğa ve hayvan sevgisi, hayal dünyasının zenginliğiyle buluşunca bu fikirler bir projeye dönüşür. Üstelik bu kez etrafındaki herkes Deniz’in endişelerini ve heyecanını paylaşacak, kuşların semtlerini terk etmemeleri için ellerinden geleni yapacaktır.  

Görkem Kantar Arsoy’un yazdığı, Mert Tugen’in resimlediği Hayalperest Çocuk, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı. Kitap 9-11 yaş grubu okurlar için öneriliyor.

Hayal kuran, hayallerinin peşinden koşan, üstelik bir de Deniz gibi içinde yaşadığı dünyaya duyarlı, ilgili, özenli olup da bu dünyaya bir zarar geldiğinde harekete geçecek kadar inançlı olan insanlar iyi ki varlar. Onlarla bu dünya daha güzel.

Tülin Sadıkoğlu